Akıllı ve Giyilebilir Teknolojiler: Başka Bir Arzunuz?

0
1023
giyilebilir teknoloji

Bundan 20 yıl önce Wi-Fi bağlantı noktalarını gösteren t-shirt’ün olabileceğine kim ihtimal verirdi? Ama oldu. Artık spor yaparken nabzı ölçen ceketten USB’li güneş gözlüğüne, sensörlü çoraplara kadar birçok ürünü giyebilmemiz mümkün.

Douglas Adams, 1977 yılında yazdığı Otostopçunun Galaksi Rehberi romanında Babil balığından bahseder. Bu fantastik sarıbalık o kadar maharetlidir ki, kitabın kahramanlarından Arthur Dent’in fantastik uzay yolculuğundaki kurtarıcılarından biri olur. Dent’in kulağının içine yerleştirdiği Babil balığı, kâinatta konuşulan tüm dilleri kullanıcının anlayacağı dile çevirip bu bilgiyi beyin dalgalarıyla iletmek gibi bir meziyete sahiptir. Adams’ın olağanüstü hayal gücünden doğan Babil balığı, herkesin sahip olmak isteyebileceği bir tasarım ve kurgulandığı dönem için hayli fütüristik. Ancak Babil balığı günümüz için imkansız değil.

otostopçunun galaksi rehberi

-Advertisement-

90’lı yıllarda bizlere milenyum çağını müjdeleyen bilim insanları da hayallerimizi zorlayan ve merak uyandıran benzer teknolojilerden bahsediyorlardı. Hazırlandıkları yeni teknoloji çağında akıllı tasarımlar hayatımızı kolaylaştırmakla kalmayacak, hızlanan dünyanın parçası olmamızı sağlayacak oyuncaklar, yeni kuruldukları evrenin başrol oyuncuları olacaktı.

Doğrusu bu sözlerini tuttu bilim insanları; bilimkurgu filmlerinde karşımıza çıkan onca teknolojik oyuncak gündelik hayatımıza ardı ardına katılmaya başladı. Günümüz dünyasında artık teknolojinin taşınabilir olması değil, giyilebilir ve vücudumuzun bir parçası gibi duranı makbul. Bilim kurgu aracılığıyla yıllardır hazırlandığımız teknolojik devrimi kabullenmekte zorlanmadık. Hantal, işlevinin gerisinde kalmış ve hayatımızı hızlandırmayan teknolojiye artık elimiz gitmiyor.

Bisiklet yarışına tutkun sporseverler, bisikletçinin göğüs kafesine taktığı nabız ölçer olmadan yarışa başlamadığını iyi bilirler. Bu akıllı alet GPS ile sporcunun bilgilerini takım aracında bulunan bilgisayara iletir ve takım antrenörü de bisikletçinin kondisyonuna göre performansını yönlendirir. Nabız ölçen, sporcuyu uyararak bu tip giyilebilir teknolojik araçlar kullanıma girdiği ilk günden itibaren bize göz kırptı. Elit sporcular üzerinden dünyamıza girip normalleşen bu teknoloji artık deyim yerindeyse eskidi. Çünkü talep ettik ve hızla kullanımı daha pratik olanı üretildi. Kısa süre önce Amerika’lı bir şirket bu alanda devrim niteliği taşıyan bir ürün geliştirip tanıttı. Akıllı çorap adını verdikleri ürün, sporcunun adımlarını sayıp hızını ölçmekle kalmıyor, yaktığı kaloriyi de hesaplayıp bilgisayara veri olarak aktarıyor. Üstelik kirlenince çamaşır makinesinde yıkanabiliyor. Giyilebilir teknolojinin ayaklarınızın altında ufalanmadan işlevini yerine getirdiğini görmek manidar olduğu gibi, her birimizi işini bilen birer antrenör seviyesine getirmesi de şaşırtıcı. Vücudumuzu gerçek anlamıyla tanıdığımız gibi ihtiyaçlarımızı, hatalarımızı ve eksiklerimizi kendimiz ölçüyoruz.

teknolojik çorap

Farkındalığımızın artmasının bilim insanlarının işlerini kolaylaştırdığı aşikâr. Akıllı telefonları, sosyal ağlara bağlamanın en kestirme aracı olarak görme tembelliğinden vazgeçip gerçekten akıllıca kullanmaya başladığımızda, yine giyilebilir teknolojinin nimetleri ufkumuzu aydınlatıyor. Hepimizin karşılaştığı sorunlardan biri olan uykusuzluk akıllı bir bileklikle artık sorun olmaktan kalkmak üzere. Dışı silikonla kaplı bu bilekliğin içinde vücut saatinin nasıl işlediğini veri olarak depolayan bir sistem mevcut. Alet, uykuya dalış anından başlayarak rüyaya dalma ve uyanma aşamalarını tek tek kaydediyor. Uykunun hafiflemeye başladığı sabah saatlerinde vücudumuza titreşim vererek günün en verimli olacağımız saatinde bizi tedirgin etmeden uyandırıyor. Uyandığımızda yapacağımız işlem çok basit; aleti akıllı telefonumuza takarak verileri aktarıyoruz ve bir gece önceki tüm uyku düzenimizi ekranda görüyoruz. Uyku sorunları olanlar bu aşamadan sonra kendilerini rahatsız eden bulgularla da yüzleşiyor. Bilekliğin tek numarası bu değil üstelik. Gün içerisinde kaç adım attığınızdan tutun nabız ve performans dengenize kadar birçok şeyi hesaplıyor. Anlayacağınız; hayatını yoluna sokmak isteyenler için bahaneler tükendi. Giyilebilir teknoloji gerçekleri önümüze seriyor.

Yürüyen Hafıza Hayatı Kaydediyor

Bazılarımız, her anımızı kaydetmeyi seviyoruz. Giyilebilir teknoloji sosyal ağlarla beraber gündelik yaşam evrenizi değiştiren bu alışkanlık için de bir çözüm üretti. Kibrit kutusu büyüklüğündeki yürüyen hafızayı kıyafetinizin üzerine takıyorsunuz ve kamerası sayesinde kaydettiğiniz görüntüler GPS ile çekildikleri yere göre belli bir düzende bilgisayarınızda depolanıyor. Alın size hatıralar denizi, üstelik zahmetsiz ve akıllıca.

Giyilebilir teknoloji emekleme aşamasındayken bilim insanları öncelikle işlevine kafa yordular. Teknolojinin amacına uygun hizmet etmesi ve fayda sağlaması önemliydi. Temel atıldıktan sonra estetik ve tasarım kaygıları vücut buldu. Ar-Ge için harcanan dev bütçelerin şık ve satın almaya teşvik edecek ambalajları ihtiyacı doğdu. Günümüzde akıllı ve giyilebilir teknolojiler kişinin tasarım zevkini gıdıklamıyorsa yaşama şansının olduğunu söylemek güç. Geçmişte sadece bilim insanlarına yatırım yapan dev teknoloji şirketleri, nice tasarımcılar, modacılar, trend ölçerler ve focus gruplarla olan işbirliğini sürekli daha üst seviyelere taşıma gayretinde.

Hava durumuna göre kendini güncelleyen kumaşlar, tabanı kendiliğinden zemine uyumlanan ayakkabıların hayal olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yeni dünyada hız, tek güç ve kimsenin zaman kaybetmek gibi bir lüksü yok. Gün içinde nabzınızı kan basıncınızı ölçüp, vücudunuzda meydana gelen ani değişimleri takip eden Intimacy isimli kadın elbiseleri, sadece sağlığınızı düşünmüyor. Vücutta meydana gelen ani değişimlere göre karşınızdaki kişiden hoşlandığınızı tespit ederse kostüm şeffaflaşıyor. Bu kadar hıza kimin ihtiyacı olduğu bilinmez ama üretildiğine göre mutlaka taliplisi çıkacaktır. Şov dünyası da bu parıldıtan payını almayı iyi bildi. Sahneye adımını attığınızda üzerine yıldız tozu serpilmiş gibi bir büyü bırakan LED elbiselere, mahir tasarımcıların elinden çıktığından beri moda dünyası farklı bir ivme kazandı. Vücut ısısına göre farklı renler yayan bu elbiseler, gösteri dünyasını cilalamakla kalmadı, giyilebilir teknolojinin tasarımla kişiselleşen dünyasına yeni bir pencere açtı.

Giyilebilir teknolojinin sağlıkla yolunun kesişmesi belki de bu sürecin en sevindirici kısmı. Geçtiğimiz aylarda yürümeye yardımcı bir aletin tanıtımı felçli hastalar için yeni bir umut kaynağı oldu. Kalça hareketinin yönünü sensörlerle tespit eden robotik alet harekete geçiyor ve yürümeye yardımcı oluyor. Üstelik öncesinde önerilen diğer çözümlere göre daha küçük, daha pratik, daha giyilebilir.

Babil balığının düşünü kuran Douglas Adams’ı bu veriler ışığında anmamak mümkün değil. Bizleri çok eğlenceli bir uzay yolculuğuna çıkarmakla kalmadı, hayallerimizin gerçek olabileceğine de inandırdı. Güzel olan şu ki; bilim insanları da bu hayale ortak oldu.

-Advertisement-

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here