Kadınlar İçin En Tehlikeli Olan Mega Kentler

0
978

Thomson Reuters Foundation Anketi,

İlk olarak uluslararası uzmanlar tarafından yapılan bir ankette, 10 milyon insanın yaşadığı şehirlerde kadınlara olan bakış açısının nasıl olduğu araştırıldı. Yapılan anket sonucunda kadınlar için en iyi şehir Londra iken, en kötü şehir Kahire olarak gösterilmiştir.

Thomson Reuters Foundation kuruluşunun kadın meselelerinde uzman olan araştırmacılar tarafından 19 şehirde gerçekleştirilen ankette kadınlara verilen eğitim, finans ve sağlık hizmetleri konusunda başarılı olup olmadıklarını ve zararlı uygulamalardan ve cinsel şiddetten iyi bir şekilde nasıl korunacakları hakkında sorular soruldu.

-Advertisement-

Kadınlar için bu konularda en kötü olan şehir Arap dünyasının en kalabalık kenti olan Kahire olurken onu Pakistan’da Karaçi ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden Kinhasa kenti takip ederken bunlardan sonra da Hindistan’ın başkenti olan Yeni Delhi yer alıyor.

Kadınlara en fazla dostlukla veya nezaketle yaklaşan şehirlerin başında Londra gelirken onu Tokyo ve Paris takip ediyor.

Kahire’de kadın haklarının koruyucusu olanlar ise bunun ülkede ayrımcılığın artması ile ilgili olarak “yüzyıllar öncesine ait bir geleneğin de var olduğunu” dile getirmektedirler.

Kahire merkezli Kadın ve Hafıza Forumu’nun kurucularından biri olan Omaima Abou-Bakr, “Hala muhafazakar bir ülke altında yaşıyoruz. Kadına ve kadın yasalarına ilişkin radikal adımları atmak bir haylı zor.” ifadelerini kullandı.

Mısırlı tanınmış bir gazeteci ve kadın hakları savunucusu olan Shahira Amin, “Bu ülkede kadınlar için herhangi bir konuda karar almak gerçekten çok zor bir durum. Basit bir örnek; sokakta basitçe yürüyen bir kadın sözlü veya fiziksel olarak tacize uğrayabilmektedir.” açıklamasını yaptı.

Katılımcılara, kadınların toplum içerisinde onlara karşı saldırı, tecavüz ve cinsel şiddet olmadan yaşayıp yaşamayacakları sorulduğunda ise en kötü cevapları veren şehirler Yeni Delhi ve Sao Paulo oldu.

2012 yılında Delhi’de bir otobüste bir grup çetenin kadına tecavüz etmesi sonucu dünyanın en kalabalık ikinci ülkesinde birçok insan protesto gösterisinde bulundu. Gösterilerde, kadınlara karşı işlenen cinsel suçlara yönelik hükümetin daha fazla sert yaptırımlar uygulaması istenmişti.

Basın ve medya raporlarında bu gösterilerden sonra ülkede kadın hakları farkındalığı artmış ve mağdur olanların gerekli yerlere kayıt olarak şikayetlerini bildirmeye başladığı yazmaktadır. Bunun yanı sıra sivil toplum örgütlerinin kadın hakları konusundaki faaliyetleri ve hükümetin destekleri artış göstermiştir.

Yetkililerin araştırmasına göre, 2015 yılında Hindistan’da her saatte dört tecavüz vakası gerçekleşmiştir.

Tecavüz mağdurlarını destekleyen bir kurumun avukatı olan Rishi Kant “Yaşanan otobüs tecavüzünden sonra bile Hindistan’da cinsel şiddet olayları artış göstermiştir. Şimdiye kadar gereken tüm önlemler alınmış fakat bu da yeteri kadar fayda sağlamamıştır. Tecavüzcüler yakalanmayacaklarını bildikleri için bu eylemlerde bulunuyorlar. Polis gücünü ve mahkemeleri soruşturma, dava açma, hüküm giyme veya cezalandırma konusunda etkili bir şekilde kullanmak çok önemli” ifadelerini kullandı.

Sao Paulo’da kadınların sosyal medyayı kullanarak cinsel şiddete karşı yaptıkları kınamalar artarak devam edildiği görüldü. Bir taksi şoförü tarafından cinsel saldırıya uğrayan yazar Clara Averbuck da Ağustos ayında sosyal medyada bu konu hakkında bir kampanya başlattı.

Bu yıl Datafolha tarafından Brezilya Kamu Güvenliği için yapılan bir ankete göre, 16 yaş ve üzeri her 3 Brezilyalı kadından biri bir önceki yılda fiziksel, sözel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını ve fakat sadece %52’sinin bu durumu rapor etmediği açıklandı.

Yazar Averbcuk, Thomson Reuters Foundation’a “Brezilya’da iken daha önce hiç bu kadar ihlal edilmemiştim. Sadece fiziksel tacizden bahsetmiyorum. Londra’da ve New York’ta kendimi çok rahat hissediyorum çünkü bana bir insan gibi davranıyorlar. Fakat burada insanlıktan uzak bir çok durum var.” açıklamasını yaptı.

Kadın ve Şiddet
Ankette kadınlar için en kötü şehirler sıralamasında ilk 10 şehir dünya haritasında gösterilmiştir. İstanbul 10. sırada yer aldı. Image: Thomson Reuters Foundation

En İyi Şehir Londra, En Güvenli Şehir İse Tokyo

Kadınların üreme sağlığı kontrolünü de içeren sağlık hizmetlerine ulaşımının kolay olup olmadığı sorulduğunda ise en kötü performansı Peru’nun başkenti Lima sergiledi. Kürtaj, annenin hayatını kurtarmak dışında ülkede illegal sayılmaktadır ve gençlerin hamilelik oranı da yüksektir.

20 yıl önce çatışmaların yoğun olduğu ve milyonlarca insanın öldüğü Kongo’nun başkenti Kinhasa’da kadınların eğitime, arazinin mülkiyetine ve finansal hizmetlere ulaşmasında en kötü şehir olmuştur. Ölçeğin diğer ucunda ise Londra yer aldı. İngiltere’nin Ulusal Sağlık Servisi’nin evrensel ve ücretsiz sağlık hizmetlerinden yararlanmanın yanı sıra finansal fırsatlar adına en üst sırada Londra yer alıyor.

Thomson Reuters Foundation’a konuşan Londra Belediye Başkaın Sadiq Khan, “Londra’da kadınlar toplumun her alanında önde geliyor -Kamu servislerinde, sanatta, politikada, bilimde ve iş hayatında. Ve daha yapacak çok şeyimiz var. Bir şehir olarak kaydettiğimiz ilerleme şuan bizim için yeterince hızlı gerçekleşmiyor. Kadınların başarısını engelleyecek bariyerleri kaldırmamız ve potansiyellerini ortaya çıkarmamız için iki katı efor harcamalıyız. ” açıklamasında bulundu.

Tokyo, cinsel şiddet veya taciz açısından en güvenli şehir olmasına rağmen birkaç kadın hakları savunucusu, “Cinsel şiddetin hala gizli bir problem olarak kaldığını” söyledi.

Moskova, aldığı bir dizi önlemlerle New York’u sergilediği performansla geçmeyi başardı. Sovyetler sonrası açıkça eşitlikçi pratik kültürler üzerinden değerlendirildiğinde en iyi kadın dostu olan şehir seçildi.

The Thomson Reuters Foundation’ın 7 yıllık algılama anketi şehirlerin hızla giderek daha fazla şehirleştiği görülürken şu anda %54’ü şehirlerde yaşayan insanların oranı 2050 yılında kentsel alanlarda %64’e kadar çıkacağı bekleniyor.

Birleşmiş Milletler’e göre, 1990’dan beri Çin’de 6 ve Hindistan’da 5 şehir olmak üzere dünya genelinde mega kent sayısı 3’e katlanarak 31’e yükselmiş ve bunun 2030 yılına kadar da 41’e ulaşması tahmin edilmektedir. Yapılan bu anket her ülkenin sadece en büyük şehrinde gerçekleştirildi.

Bu anket üzerinde çalışanlar, önümüzdeki yıllarda kentleşmede önemli eğilimleri anlamanın ve hazırlık yapmanın, BM’nin 2030 yılına kadar eşitsizliği ve yoksulluğu sona erdirme konusundaki hedeflerini gerçekleştirmek adına çok önemli olduğunu söylüyor.

Kentlerin sürdürülebilir kalkınmanın rolünü teşvik eden ve yoksulluğun azaltılması için çalışan ve küresel ortaklık olan Cities Alliance yönetici Billy Cobbet, “2030 yılındaki başarılar, kadınların her ölçekte var olan katkılarına doğrudan bağımlı olacaktır. Kadınların tam ve öncü rol almaları göz ardı edilemez, ancak güvenilir veriler elde etmek için sağlam politikalar ve şehir liderlerinin belirleyici eylemler yapması gerekmektedir.” açıklamasını yaptı.

Anket, 380 kişi üzerinde online ve telefon yoluyla 1-28 Haziran arası tarihlerinde yapıldı ve %93 oranında geri dönüş sağlandı. Anketteki sorular, 20 uzman tarafından 19 kente yöneltilerek soruldu.

Ankete ilk yardım uzmanları, akademisyenler, sağlık personeli, politikacılar, sivil toplum kuruluşları çalışanları ve sosyal yorumcular da dahil edildi.

İstanbul’un içinde olduğu sıralamalar;

kadın ve şiddet

Kadınların genital sakatlanma ve erken yaşta evlenme gibi durumlardan korunma açısından İstanbul en kötü 8. şehir olarak yer aldı.

kadın ve ekonomi

Türkiye’de kadınların ekonomik fırsatlara, mülk edinme ve eğitime erişiminde İstanbul en kötüler listesinde 9.sırada yerini aldı.

kadın ve sağlık

Kadınların Türkiye’de sağlık hizmetlerine erişimi sorulduğunda ise en kalabalık şehir olan İstanbul en kötü olanlar listesinde 13. sırada yer aldı.

Yazan: Belinda Goldsmith

Çeviren: Marwan Nadhim

Kaynak: WEFORUM

-Advertisement-

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here