Aşk Üzerine

0
849
aşk nedir?
aşk nedir?

Aşk sözcüğü ile ilgili birçok tanım vardır. Peki hangi cümle aşkın tanımıdır? Şemsi Tebrizi aşk için: “Aşkın
hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk! Ya tam ortasındasındır, merkezinde;
ya da dışındasındır, hasretinde.”
demiştir.

Cidden de böyle. Ben aşkın hasretindeyim henüz. Ama aşkın var olduğunu ve ileride beni bulacağını hissediyorum. Fakat aşkın hangi yüzüyle karşılaşacağım bunu bilmiyorum. Ahmet Ümit’in dediği gibi aşkın köpeklik olan yüzüyle mi yoksa Platon’un Phaidros” kitabındaki Sokrates’in söylemi olan aşkın çılgınlığından kanatlanıp uçacağım, hakiki güzellikle tanışacağım yüzüyle mi?

-Advertisement-

Ama şunu biliyorum ki aşk, herkesin içinde yaşayan ve nabza göre şerbet veren yani insandan insana hissettirdiği
duyguları değiştiren bir şey. Kimi insanı Sokrates’in dediği gibi kanatlandırıp uçuran, kimi insanları Ahmet Ümit’in
dediği gibi aşkından süründüren bir yargı.

SCHOPENHAUER VE MUTLULUK

Arthur Schopenhauer ise, mutluluk için aşka ihtiyaç olmadığını, saf mutluluğa ulaşmak için, içinde bulunduğun çoğu
haz ve tutkudan arınman gerektiğini; yani açıkçası yalnızlık kelimesinin saf mutluluğa olan yoğun etkisini
kitaplarında belirtir.

aşk nedir? schopenhauer

Yani tüm bunlar göz önüne alındığında daha önce de söylediğim gibi aşkın bir sürü tanımı var ve bunlar her kimseye
göre sürekli değişim gösteriyor. Arthur Schopenhauer gibiler aşkın kötü tarafına, Sokrates gibiler aşkın güzellik-
lerle dolu tarafına değiniyor. Benim tezimi söylemiştim bir önceki paragrafın ilk cümlesinde. Aşk cidde de herkesin
içinde yaşayan ve nabza göre şerbet veren yani insandan insana hissettirdiği duyguları değiştiren bir şey.

Ayrıca buna değinmeden geçemeyeceğim. Müzisyenlerimizin, özellikle geçmişte yaşamış olan kimselerin sözcükleriyle
aşka yükledikleri derin anlamlar beni her zaman inanılmaz etkilemiştir. Bu sanatçıların yaşadıkları duygu,
şarkı sözlerindeki müthiş anlamlar cidden hayran olunası.

Günümüzde ne kadar az ilgi görse de bunları dinleyip,
anlayıp, hissedip, yaşayanların var olduğunu düşünmek mutluluk verici. Erkan Oğur’dan Cem Karaca’ya, Müzeyyen
Senar’dan Edip Akbayram’a, Zülfü Livaneli’den Barış Manço’ya ve Ahmet Aslan’a ve daha nicesine bu inanılmaz
eserlerden ötürü duyduğum saygıyı ve sevgiyi tekrar dile getirmeden edemeyeceğim.

AŞKIN MERKEZİNDE OLMAYA DEVAM EDİN

Bu sanatçıların yaşadıkları aşkı yaşayanlara, hissedenlere, bulanlara ne mutlu. Şemsi Tebrizi’nin dediği gibi;
aşkın merkezinde olmaya devam edin derim. Aşkın hasretinde olanlara ise merkeze doğru yolculuk yapmaya devam
edin diyebilirim.

-Advertisement-

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here