Çarşamba, Kasım 27, 2024

Gençlerin Akıllı Telefonlara Olan Bağımlılığı Giderek Ciddileşiyor

Ebeveynlerin, gençlerin akıllı telefonlara bağımlı olduklarını söylemesi için anket yapılmasına gerek yok. Sonuçta akıllı telefonlar, her yaştan çocukların bu günlerdeki görüntüleriyle ilgili aksesuarlardan ziyade sabit birer ihtiyaç haline gelmiştir.

Öyle olsa bile, anketlerin bugünkü gözlem sayıları anekdottan resmi problem haline geliyor. Ebeveynlerin %59’unun gençlerin mobil cihazlara bağımlı olduklarını söylemesi şaşırtıcı değildir. Bununla birlikte, gençlerin %50’sinin bağımlı olduklarını itiraf etmeleri ise şok edici olmuştur.

Ebeveynler, çocuklarının sürekli olarak bir cihaza bağlı olmaları konusunda tedirgin hissediyorlar. Ancak çoğu gerçek bağımlılığın gençlere ne yaptığından emin değil. Yapılan araştırmalara göre cihaz bağımlılığının çocuklar üzerinde çok kötü etkileri var.

Gençlerin Akıllı Telefonlara Olan Bağımlılığı Giderek Ciddileşiyor

Empati Kaybı

Empati, başkalarının duygularını anlama ve takdir etme kabiliyetidir. Toplumun refahı için de gerekli olan bir özelliktir. İnsanların birbirine karşı nazik olması, yardım kuruluşlarına bağış yapması, diğer insanlara ve onların mülklerine zarar vermemesi empati sayesinde ortaya çıkar. Empati azaldığında veya yok olduğunda, bunun tersi sıklıkla görülebilir ve toplumdaki suç oranı artabilir.

UCLA’nin (Kaliforniya Üniversitesi) yaptığı bir araştırmaya göre ekranlı cihazlardan yoksun bırakılan çocuklar, ekranı kullanmaya devam eden çocuklara kıyasla, insanların duygularını (sözel olmayan becerileri) okumada belirgin biçimde gelişmiştir. Bir başkasının duygularını doğru okumak da empatinin bir işlevidir.

Empati ve insan bağı olmazsa, gençler başkalarına karşı soğuk ve acımasız hale gelebilir. Sonra diğer gençlerden gelen soğuk ve acımasız tepkilerle karşı karşıya kaldıklarında bu döngü kendi kendine sürer ve büyür.

Klinik sosyal hizmet uzmanı ve sosyolog Chantale Denis, “Empati eksikliği cep telefonu kullanıcıları arasındaki en büyük sorun gibi gözüküyor” demiştir.

Sosyolog Chantale Denis’in TechNewsWorld’e yaptığı açıklamada “Kullanıcılar bağımlı olsun ya da olmasın, cep telefonu kullanımı hesap verebilirlik eksikliğini sürdürebilir, sorumsuz davranışlar üretebilir, kötü niyetli davranabilir ve türümüze özgü sosyal becerileri düşünceli, sevecen ve anlayışlı olarak etkin biçimde besleyebilme yeteneğini geciktirebilir.” demiştir.

Sınırlı Kariyer Başarısı

Akıllı telefonlar talep üzerine bilgi ve eğlence sunar. Dolayısıyla anlık memnuniyet, çevrimiçi ve çevrimdışı sürekli bir beklenti haline gelir.

Bilgisayarların ve akıllı makinelerin psikolojisi dalında doktorası bulunan Psiksoftpc’nin CEO’su Tim Lynch, “Akıllı telefonlar ve bilgisayarlar sayesinde çevrimiçi kurduğumuz iletişim modeli bizim çevrimdışı olduğumuz sosyal hayatımıza da taşınıyor.” demiştir.

TechNewsWorld’e verdiği demeçte “Hemen cevap bekliyoruz, sabırsızız, küçük bir konuşma yapmak yerine kısa cümleler kullanarak istediğimiz noktaya gelmeye çalışıyoruz ve bu yolla kendimizi ifade etmeye çalışırken başkalarının duygularını görmezden geliyoruz.” demiştir.

İnsanın yeteneklerini ve eleştirel düşünme becerilerini içeren sosyal becerilerden yoksun olması, iş bulmayı ve terfi etmeyi zorlaştırabilir.

Psikolog Wyatt Fisher “Sosyalleşmek ve gerçek hayatta doğru ilişkiler kurabilmek bir kas gibidir. Ne kadar çok kullanırsak o kadar iyi hale geliriz. Tersi de doğrudur. Bu nedenle gençler insanlarla etkileşime girerken, ekran kullanırken, bizzat kendileri için gerekli olan becerileri kaybederler.” açıklamasında bulunmuştur.

akıllı cihazlar

Duygusal Engeller

Akıllı telefonlar, gençlere dünyaya daha fazla erişme imkanı tanır. Ancak aynı zamanda dünyanın gençlere daha fazla erişmesini de sağlar. Tamponlar ve filtreler olmadan, gençler daha kötü yollardan etkilenebilir.

Ulusal İnternet Zihinsel Sağlık Enstitüsündeki araştırmacılar, yoğun internet kullanımı ve depresyon arasında güçlü bir ilişki olduğunu bildirdiler. Ayrıca ağır Facebook kullanımı ile depresif belirtiler (düşük özgüven vb.) arasında bir bağlantı olduğunu gözlemlediler.

Sadece gençlerin akıl sağlığının olumsuz yönde etkilenmesinin yegane sebebi, sosyal medya üzerinden akranlarıyla olan çatışmaları değildir.

Piedmont Avenue Consulting’in kurucusu klinik psikolog David Mitroff, “Sosyal medya artık reklamcılık için bir alandır ve kitleleri etkilemektedir. Gençler bu pazarlama kampanyalarına karşı daha duyarlı ve savunmasızdır. Gençler hala güçlü bir kimlik sahibi olmadıkları gelişim aşamasındalar. Bu nedenle sosyal medyada sürekli olarak bulunmak suretiyle gerçekçi olmayan bedenleri veya vücut ağırlığını teşvik eden reklamlara ve modellere maruz kalıyor. Sonuçta bu reklamlar, pek çok şirketin ürünleri ve hizmetleri ile uyumlu güzelliklerin veya yaşam biçimlerinin çarpık gösterilmesinden dolayı gençlerin zihinsel sağlıklarını olumsuz etkilemektedir.” açıklamasını yapmıştır.

Akıllı Telefon Bağımlılığından Kurtulmak

Çoğu uzman, ailelere çocuklarının çevrimiçi harcadıkları zamanın sınırlandırılmasına teşvik etmesini önerir. “Telefonu bırak” yerine, “dışarıda oynamaya gidin” denilmelidir. Anahtar, çocukların faaliyetlerinde denge bulmalarına yardımcı olmaktır.

Çocuk ve Aileler için Internet Güvenliği genel direktörü Lynette Owens, ebeveynlerin bu dengeyi sağlanması için atabileceği belirli adımlar olduğunu söyledi. Bu adımlar;

  • Akıllı telefonlar hakkında konuşun: Sadece kurallar koymayın, akıllı telefonu çocuklarla tartışın ve neden denge kurmak ve başka şeyler yapmak zorunda olduklarını açıklayın. Owens, “Çocuğunuzun teknolojinin kötü olmadığını anlamasına yardım edin” dedi. “O mu seni kontrol ediyor, yoksa sen mi onu kontrol ediyorsun?” diye sorun.
  • Sınırları ayarlayın: Bu konuda akıllı ve pratik olun. Owens, “Tüm çevrimiçi zamanlar eşit değil” dedi. Bazen çocuklar sadece okulda ders çalışmak için çevrimiçi olurlar, diğer zamanlarda ise eğlence için çevrimiçi olabilirler. Yemek masasından veya çocuklarınız uyuduğu yatak odalarından cihazları kaldırabilirsiniz.
  • İyi bir örnek oluşturun: Kendi cihazlarınızı bırakın. Söylediğiniz şeye siz de uyun, bu sizin için de iyi olabilir. Sonuçta birçok ebeveyn de akıllı telefon bağımlısıdır ve hayat dengelerini yeniden kazanmaları gerekir. Sözü edilen Common Sense Media anketine göre, gençlerin %28’i ebeveynlerinin mobil cihazlarına bağımlı olduğunu düşünüyor ve ebeveynlerin %69’u cihazlarını en azından saatte bir kontrol ettiğini kabul ediyor.
  • Onların denge bulmalarına yardımcı olun: Alternatif faaliyetler önerin. Yalnız yapabilecekleri, arkadaşlarıyla ve ebeveynleriyle yapabilecekleri etkinlikler bulun. Bu konuda anahtar kelime “denge”dir.

Teknoloji bir yere gitmiyor. Aksine daha yaygın bir hale geliyor. Önemli olan teknolojinin görevini yapmak için üretilmiş bir araç olduğunu hatırlamak. Kendinizin ve çocuklarınızın cihazı kullanma alışkanlıklarınızın farkına vararak, bu cihazları olması gerektiği gibi birer araç olarak kullanabilirsiniz.

Yazan: Pam Baker

Çeviren: Tolga Erşeker

Kaynak: Technewsword

Popüler Akım
Popüler Akım, siyaset, ekonomi, spor, kültür-sanat, tarih, moda, bilim&teknoloji ve sinema gibi birçok alanda çeviri ve denemeler yayınlayan bir sosyal medya platformudur.

Related Articles

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -

Son Yazılarımız