Geçmiş yazılarımızda birtakım kavram ve olgulara sıkça temas etmiş, bu temasımızın dayanak noktalarını irdelemiş bulunduk. Bu günkü yazımızda, temasını gerçekleştirdiğimiz noktaları ‘’nasıl tespit edebiliriz?’’ sorusunun cevabına değinmeyi doğru bir hareket olacaktır. Bu amaç için, tartışılmaya açık bir şekilde düşünce ve deneyimlerimi aktarmaya çalışacağım.
Öncelikle, farkında olunması gerekilen ilk husus, tüm süreç ve kavramların özüne inilmesi gerekliliğidir. Her branş için, farklı yapı taşları ile merkez noktaları söz konusu olabilmektedir. Ancak burada ifade edilmek istenen, ‘’en temel noktadır’’ (kilit taşı). Örneğin bir şirketin varlığının nihai sebebi kâr elde etmek olduğu gibi. Diğer tüm hususlar bu noktanın etrafında şekillenmektedir.
Yüksek öğrenimim süresince edinmiş olduğum en hakiki yetkinlik bu noktada hayat bulmaktadır. Literatürde kimi uzmanlar bu olguya ‘’lojistik bakış açısı-perspektifi’’ ismini vermektedirler. Şimdi hep beraber bu isimlendirmenin sebebini kimi teknik terimlere de değinerek tartışmaya çalışalım.
Tekniği Bırakalım: Lojistiğin Özü
Lojistik disiplininden önce, girişteki ifadelerden de hareketle ‘’hayat’’ kavramına değinmeye öncelik verilmesi, konu bütünlüğünü destekleyen bir hareket olacaktır. Yaşam (veya hayat), özüne inildiğinde ‘’ilişki’’ kavramına dayanmaktadır. Yani bir diğer deyişle hayat, pek çok ilişkinin bir araya gelmesi ile oluşan bir dinamiktir. Burada basit olarak ‘’neden-sonuç’’ ilişkisi örnek gösterilebilir. Peki, ilişki kavramının özüne inersek ne ile karşılaşabiliriz? Herhangi (en az) iki noktanın birleşmesiyle karşılaşılacaktır. Yani, herhangi bir çizgi, bir noktadan başlayıp başka bir noktaya hareket etmesi ile ulaşmaktadır.
Peki lojistik disiplininin konumuzla olan ilişkisi nedir? Hemen izah etmeye çalışalım. Lojistik, herhangi bir varlığın A noktasından hareketle talep sahibi B noktasına ulaşmasını sağlayan süreçler bütünüdür. Daha basit bir ifade ile, en az iki nokta arasındaki ilişkinin hayat bulabilmesi için hareketin sağlanması buradaki esas amaçtır. Ancak, anılan iki nokta arasındaki bu ilişki, her zaman çizilmesi kolay bir çizgi olmamaktadır. Lojistik perspektifi, bu zorluk kilidini açmaya arayan bir anahtardır adeta.
Bir başka disiplin, hatta bilim dalı olan iktisatın tanımına bakalım. Anonim olarak iktisat, ‘’sınırsız ihtiyaçların sınırlı kaynaklarla karşılanması sanatıdır’’ şeklinde bir tanıma sahiptir. Enfes bir tanım. Olgunun özüne net bir temas söz konusu. Peki, lojistik disiplini için ne gibi bir tanım gerçekleştirebiliriz? Lojistikle ilgili olarak en azından şahsi tanımımı sizinle paylaşabilmem mümkündür. Lojistik, net bir biçimde ‘’optimizasyon sanatıdır’’. Bir süreçler bütününden maksimum fayda alabilmek için her bir birim süreci (ilişkiyi) optime bir düzlemde birleştirilmesidir buradaki kasıt. Tümden gelim yaklaşımı ile büyük resmin detayları dizayn edilmektedir. Genelden özele hareketle küçük parçalar, büyük resmin yapısına göre oluşturulmaktadır.
Bunun için mutlak suretle oldukça derin bir gözlem ve analiz, yorumlama yetkinliği gerekmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, gerçekleştirilen gözlemlerin idrakı ve sonrasında hayata geçirilmesi için, diğer bir takım disiplin ile dinamiklerden faydalanılmalı, birer araç olarak kullanılmalıdır. Aksi taktirde gözlem yetersiz kalacak, nihayetinde ise anlamsız olacaktır.
Pratikteki Dinamikler
Hiç ‘’tedarik zinciri’’ kavramının neden lojistik ile birlikte anıldığını düşündünüz mü? Bugüne kadar lojistik disiplini ile ilgili çok kez eksik, kimi zaman ise hatalı düşünce (yorumlarla) karşılaşmış bulunmaktayım. Aslında bu tip durumların yaşanması oldukça doğaldır. Çünkü genel olarak bizler sadece fizik taşımaların gerçekleştirildiği operasyonlarla karşılaşmaktayız. Fakat bu operasyonların oluşabilmesi için arka planda pek çok dinamik ve disiplini harmanlayan bir mutfak bulunmaktadır.
Lojistik perspektifinin ana misyonunun “hareket” olduğu, daha doğru bir ifade ile ‘’akışların’’ yaratılması olduğunu izah edebildiğimize inanmaktayım. Peki, bu akışlar nasıl dizayn edilebilir? Cevaba şu sorudan başlayarak hareket edelim. Günümüz bilgi çağı mı? Bence evet cevabı yetersiz kalacaktır. Günümüz artık bilgiyi efektif kullanabilme çağı. Bu sebeple ‘’profesyonelliğin’’ değeri sürekli artış göstermektedir.
Pratikte herhangi bir akış sağlanabilmesi, birden çok dinamik ve disiplinin harmanlanması ile oluşabilmektedir. Bu da bizleri ‘’bilgi’’ olgusu ile karşı karşıya getirmektedir. Lojistik perspektifi ise, doğası gereğince bu bilgilerin doğru ortamda, doğru miktarda, doğru zamanda bir araya getirmektedir. İfadeden de anlaşılabileceği üzere, tek bir çözüm yolu hiçbir zaman mümkün olmamaktadır. Bu gerçekten hareketle lojistik eğitimi sırasında kullanılan ilk ifadelerden birisi ‘’terzi işi operasyonlardır’’ (tailor made operations). Betimlemeler de bize göstermektedir ki lojistik perspektifi, aslında iş akışlar için profesyonel bir senaryo kurgulanmasının ta kendisidir.
Profesyonel, akıcı ve sürdürebilir bir senaryo oluşturabilmek için konjonktürü doğru gözlemlemek, ilgili noktaları doğru şekilde idrakı sağlanmalı ki, noktalar doğru biçimde birleştirilebilsin. Bunun için konjonktürü oluşturan diğer disiplinlenler tanınmalı, dinamikleri hakkında (temel düzeyde dahi olsa) yetkinliğe sahip olunmalıdır. Tabii ki bu yetkinliğin o işin erbapları düzeyinde bir hakimlik olması oldukça zordur. Örneğin bir mevzuata tıpkı bir avukat kadar hâkim olunması profesyonellik açısından üstüne düşünülmeye açıktır. Buradaki anlam, süreci oluşturan noktaların en azından doğru tanımlanmasına yeterli bilgi düzeyidir. Herhangi bir akış yaratımı veya soruna çözüm getirebilmesi için, başlangıç noktasının saptanmasından hareketle doğru kaynağın (veya kaynakların) tespitinin yapılması, hemen ardından da kaynağın doğru kullanılması lojistik disiplininin ‘’meyveleri’’ olarak ifade edilebilir. Böylelikle değişken koşullara adapte olabilecek esneklik tesis edilmiş olup, süreçlerin sürekliliğine hizmet edilmiş olunmaktadır.
Lojistik Perspektifinin Potansiyeli
Yazımızın sonuna gelirken, lojistik perspektifinin pratikteki potansiyeline değinmemek yazının bütünlüğünü zedeleyecektir. Çeşitli dinamik ve disiplinlere yetkinlik ifadesini çok kez kullandık, ancak bu ifade yazının anlaşılabilirliğini arttırmak için daha yüzeysel bir anlatım ile nitel ifadeler kullanmaya özen gösterilmiştir. Ancak uygulama bu kadar yüzeysel olamamaktadır.
Lojistik perspektifi rasyolardan aldığı güçle yaşam imkanı bulabilmektedir Bunun için finansal okur-yazarlık, satış oranları, bilişim sistemleri kullanımı, sahadan gelen çeşitli ‘’feedback’’lere erişim vb. gibi somut uygulamalarda hareket edilmesi zorunluluğu söz konusudur. Böylece sahip olunan (özellikle kurumsal) bünyeye ve mali hacme optimal düzeyde kârlılık oluşturulabilmektedir. Dolayısıyla berrak ve tutarlı bilgi akışı, ilgili yapı içerisinde olmazsa olmaz bir husustur. Unutulmamalıdır ki, doğru bilgiden alınan güç ile doğru aksiyonlar alınabilmektedir.
Son olarak, konuya idari açıdan yaklaşılması halinde, tümden gelim prensibi ile hareket eden lojistik perspektifi (disiplini), işletme nezdinde üst yönetim pozisyonlarında büyük resmin daha gerçekçi oluşmasına, veya oluşturulan büyük resmin görece daha güvenli biçimde tek parça halinde muhafazasına katkı sağlamaktadır. Çünkü risklerin minimize edildiği bir platform yaratılması lojistik disiplininin temel vizyonları arasında bulunmaktadır. Bu sebeple, yakın gelecekten itibaren lojistik disiplini kökenli kişilerin bilhassa üst yönetim kademelerindeki kıymetlerinin artacağı inancı içerisindeyim. Çünkü gerçek bir lojistikçi, sadece fiziki ‘’taşıma’’ operasyon yetkinliğine sahip değildir.
Risk analizinden iş geliştirmeye kadar pek çok hayati fonksiyona sahiptir, sahip olmak durumundadır. Ancak bu tip bir bilgi birikimi ile rasyolar doğru analiz edilip iş süreçleri için doğru senaryolar yaratılabilecektir. Bu vasıftan hareketle, uygulamada belli bir düzeyde profesyonel yetkinliğe sahip kişiler, uzun vade de çok sayıda şirket için oldukça etkili danışmanlıklar yapabilecek bir profile sahip olabilmekteler. Çünkü büyük resim doğru okunabilmekle birlikte, uygulamadan gelen tecrübe teknik ‘’background’’ (geçmiş) ile birleştiğinde optimal bir büyük resim çizebilme yetkinliği söz konusudur. Zaman içinde büyüyen işler böylece daha sağlıklı bir ‘’büyüme dönemi’’ geçirebileceklerdir.
Sektör fark etmeksizin, özellikle yönetim kurulları, gelecekte rekabet ortamında kalıp rekabet güçlerinin artması, daha kuvvetli bir ‘’tedarik zinciri aktörü’’ olabilmek için lojistik disiplini ile güçlendirilmesi ihmale gelmemesi gereken doğru bir karar olarak görünmektedir. Unutulmamalıdır ki, günümüz iş dünyası artık birbiriyle iç içe geçmiş tedarik zincirlerinden meydana gelmektedir. Hem de B2B veya B2C alanları fark etmeksizin. Çünkü lojistik disiplini, ”üretim” fonksiyonu ile doğrudan bağlantılıdır.
Uzun lafın kısası, doğru kaynağın/kaynakların tespiti ile kaynağın doğru kullanılması, böylece ilgili konjonktüre uygun bir senaryo, akış yaratılması özünde gerçekten lojistik disiplinini doğru kavramış kişilerin işidir diyebilmekteyiz. En azından, şahsi deneyim, eğitim ve gözlemlerim bu yönde gelişmiş bulunmaktadır.
Ülkemize ve iş dünyamıza genç bir bakış, bir katma değer yaratabilmiş, fayda doğurabilecek işlere, düşüncelere vesile olabilmek dileğiyle.
Saygılarımla.