Uzmanlar, ABD’nin Irak’taki İran destekli milis kuvvetleri hedef almasının ülkenin egemenliğini ve güvenliğini olumsuz etkileyebileceğine işaret ederken milislerin Irak’taki pozisyonunun ve etkisinin güçlendiğini söyledi.
Ortadoğu Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Arap Çalışmaları Direktörü Watheq Al-Sadoon ve Iraklı siyasi analist Şaho Karadaği, ABD’nin Irak’taki İran destekli milis kuvvetlere saldırılarının ülkeye yansımalarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Irak’taki duruma ilişkin Al-Sadoon, “ABD, İran ve İran destekli milisler arasında, aralarındaki ‘sözde’ çatışma çerçevesinde Irak sahasında belirli angajman kuralları üzerinde ‘gizli’ anlaşmalar bulunmakta. Bu angajman kuralları ‘Amerikan askerleri arasında ölüm olmaması’ ve milis saldırılarının sadece ABD kamplarındaki binaları hedef alması üzerine şekilleniyor.” ifadesini kullandı.
Al-Sadoon, Ürdün’ün kuzeyinde ABD kampına yapılan ve 3 ABD’li askerin ölümüne neden olan son saldırının taraflar arasındaki angajman kurallarını ihlal ettiğine dikkati çekerek, ABD’nin de Irak-Suriye sınırının iki tarafında “boş” milis kamplarına saldırı düzenlediğini ifade etti.
ABD’nin düzenlediği saldırılarda ölen milislerin çeşitli yollardan yapılan uyarılara rağmen oradan ayrılmayan ve boş binayı korumaya devam eden milisler olduğunu kaydeden Al-Sadoon, yakında her iki tarafın da eski angajman kurallarını uygulamaya devam edeceğini söyledi.
Al-Sadoon, bu saldırıların Irak’taki siyasi duruma etki etmeyeceğini belirterek, “Bu saldırılar ABD’nin Irak’taki duruma ilişkin stratejisiyle bağlantısı olmayan geçici tepkilerdi. Özellikle Irak hükümetinin bu saldırıları kınadığı güçlü tepkisinin ardından bu saldırılarla milislerin Irak’taki pozisyonu ve etkisi güçlendi.” dedi.
Bu saldırıların ABD ve İngiltere’nin, Yemen’deki İran destekli Husilere yönelik saldırılarına benzediğini kaydeden Al-Sadoon, Husiler, Kızıldeniz’deki deniz ticaretini tehdit eden saldırılar yaptığında ABD ve İngiltere’nin onlara karşı saldırıda bulunduğunu anımsattı.
Al-Sadoon, aynı şekilde milislerin de Irak ve Suriye’deki ABD güçlerine ölümcül saldırıda bulunması durumunda, ABD’nin saldırısına maruz kalacaklarını dile getirdi.
“Bombalamaların devam etmesi Irak’ın egemenliğini ve güvenliğini olumsuz etkileyebilir”
Karadaği de ABD’nin Irak’ta, İran destekli milis grupları vurmasının Irak’ın egemenliğine etkisine değinerek, “Irak’taki İran yanlısı milis bölgelerine yönelik Amerikan saldırıları, bu milislerin Irak ve Suriye’deki Amerikan üslerine saldırılarını durdurmayı amaçlıyor. Ancak bu hedefe yavaş yavaş ulaşılması amaçlanmasına rağmen, bombalamaların devam etmesi Irak’ın egemenliğini ve güvenliğini olumsuz etkileyen birtakım tehlikeli sonuca da yol açıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Amerikan saldırılarının bölgede eleştirilere neden olduğuna işaret eden Karadaği, “(ABD saldırıları) Irak hükümeti, Halk Seferberlik Güçleri ve bu saldırıları ulusal egemenlik ve uluslararası hukukun ihlali, aynı zamanda da bölgedeki güvenlik ve istikrara yönelik tehdit olarak gören İran’ın da öfke ve eleştirilerine yol açıyor.” dedi.
Karadaği, saldırıların bölgedeki siyasi atmosfere etkisine atıfta bulunarak, “Bu saldırılar, Irak ve Suriye’deki Amerikan varlığına karşı ‘direnişi’ sürdürme sözü veren milislerin daha fazla intikamına ve karşılık vermesine kapı açtığından, Irak’ın, İran ve Amerikan tarafları arasında bir hesaplaşma arenasına dönüşmesini de pekiştiriyor.” şeklinde konuştu.
ABD saldırılarının Irak hükümetini “zor duruma” soktuğunu kaydeden Karadaği, “Amerikan saldırıları Irak hükümetini, ABD ve uluslararası koalisyonla ilişkilerini sürdürmek ve Amerikan güçlerinin Irak’tan çıkarılması için baskı yapan İran yanlısı güçlerin iç ve dış baskılarıyla başa çıkmak arasında zor bir duruma soktu.” ifadesini kullandı.
Kaynak: AA