Müzisyenler, fikir edinmek için sadece diğer müzisyenlere bakmazlar, bir şarkı fikri herhangi bir yerden gelebilir. Yaratıcı fikirleri tetiklemek için romanlara, oyunlara, şiirlere, tablolara ve bu eserleri yapan insanların hayatlarına göz atmaları oldukça yararlı olabiliyor.
Bu listede yaptıkları işler yoluyla müziğe doğrudan etki etmiş, bazen şarkı sözlerinde yer bulmuş, bazen de müzisyenlerin çalışacağı tonlamalara veya sözlerin bir kısmına etki etmiş 6 farklı sanatçıyı inceleyeceğiz.
1. Frida Kahlo
Frida Kahlo’nun otoportrelerindeki hayal gibi olan büyücü gerçeklik, aslında onun yaşadığı hayatın acımasız gerçeklerinin bir yansıması. Frida, çocuk felci geçirdi, bir otobüs kazasından ağır yaralı olarak kurtuldu ve devrim sonrası Meksika’sının politik gerçekleriyle yüzleşti. Tüm bu yaşadıkları onun resim yapmaya başlamasına neden oldu. “In Our Time” adlı BBC radyo programında onun geliştirdiği kuvvetli odak şöyle tanımlandı: “O kadar güçlü ve o kadar özgüven sahibi ki, hiç sergisi olmasa bile “Ben resim yapmaya devam edeceğim, benim işim bu.” diyerek çalışmaya devam ederdi.”
Kahlo’nun büyük hayranları arasında Madonna, Florence Welch ve Chris Martin gibi isimler var. Florence Welch, Kahlo’nun bir resminden esinlenerek şarkısına “What The Water Give Me” adını vermiş. Bu konuda Las Vegas Sun gazetesine şu açıklamalarda bulunmuş: “Onun stiline bayılıyorum, portrelerinde çok fazla gücü ve kırılganlığı aynı anda yansıtmış. O harika bir sanatçıydı.”
Benzer şekilde Chris Martin de Kahlo’nun parlak karpuzları tasvir ettiği “Viva La Vida” isimli resminden esinlenerek albümlerine ve albümden bir şarkıya aynı ismi vermiş. Konuyla ilgili Rolling Stone’a şunları söylemiş: “Şüphesiz o çok fazla acıya katlandı ve daha sonra evinde Viva La Vida isimli büyük bir resim yaptı. Bu resimdeki cesurluğu çok sevdim.”
2. William Burroughs
William Burroughs, romancı Jack Kerouac ve şair Allen Ginsberg ile olan arkadaşlığından dolayı bir Beat Generation yazarı olarak bilinir ama o, gruptaki diğer yazarlardan epey farklıdır. Daha yaşlıdır, farklı bir tarzı vardır ve daha hicivli yazar. Brion Gysin ile oluşturduğu “cut-up” tekniğinin farklı sanat türlerine de -özellikle müziğe- büyük bir etkisi oldu. Radiohead, David Bowie gibi önemli isimler bu tekniğin farklı varyasyonlarını müzik yaparken kullandılar.
Herhangi bir jenerasyonda Burroughs’dan ilham almadan müzik yapan müzisyen sayısı çok azdır. Paul McCartney hayatının sonuna kadar ona hayrandı, The Velvet Underground grubunun şarkısı Lonesome Cowboy Bill ona yazılmıştı, Patti Smith onun eserinden “Yeni İncil” olarak bahsetti, Joy Division grubu, bir şarkısı için Burroughs’un koleksiyonundan “Interzone” kelimesini aldı, Duran Duran, onun hikayelerinin birinden yola çıkarak Wild Boys şarkısını yaptı, ve Kurt Cobain 1993’te The “Priest” They Called Him albümü için onunla işbirliği yaptı.
3. Langston Hughes
20.yy başlarındaki birçok edebi başarılarıyla birlikte Langston Hughes, hayatını bir şair olarak geçiren ilk Afro-Amerikalıydı, ve böylece Amerikan edebiyatının ana akımında yer bulmaya varacak olan yolu çizmiş oldu. Günümüzdeki modern rap sanatçılarından birçoğuna doğrudan etkisi oldu. Bunların arasında Busta Rhymes, The Roots, Common, Nick Ross ve Nas gibi isimler var.
4. J.G. Ballard
60’lı yılların başından beri J.G Ballard, sonucu önceden kestirilemeyen olayların şiddet ve dehşet verici sonuçlarıyla ilgili yazmayı seven bir yazar olarak bilinir. Empire of the Sun’ın da içinde olduğu otobiyografik romanlarıyla büyük bir başarı yakalamıştır. Çoğu defa distopik olacak seviyedeki ileri görüşlü vizyonunun müzik dünyasında önemli bir etkisinin olduğu aşikar. Özellikle post-punk, erken elektronik müzik döneminde ve pop türünde etkileri görülebilir. Joy Division, Gary Numan ve Cabaret Voltaire Ballard’dan etkilenen müzisyenlerden birkaçı. Aynı şekilde Klaxons grubu da ilk albümlerine Ballard’ın kısa hikayelerinden birinin adı olan Myths of the Near Future adını vermişlerdi.
5. Sylvia Plath
Sylvia Plath’ın etkisi şimdiye kadar bir kült olmanın ötesine geçmiş olsa da yaşadığı süre boyunca onun şiirlerinden çoğu kişi habersizdi. 1963’te hayatını kaybettikten sonra eserlerine olan ilgi hızlı bir şekilde arttı, bununla birlikte müziğe olan etkisi de artmaya başladı. Lady Gaga, Dance in the Dark şarkısında ondan ismiyle bahsetmişti. Little Boots, Mathematics’i Path’ın Love is a Parallax isimli eserinden ilham alarak yazmıştır. Ralph McTell, Ryan Adams, Paul Westerberg ve Kathryn Williams gibi isimler de eserlerinde Sylvia Plath’tan bahsedenler arasında.
6. Alan Moore
Moore’un ücret karşılığı yaptığı ilk iş NME* için karikatür çizmekti. Daha sonra müzik sektörüne ara verdi ve 1980’lerin önemli çizgi romanları Watchmen’i ve V For Vendetta’yı yaratmak için Dave Gibbons ve David Llyod ile birlikte işe koyuldu. Bu iki eser geniş kitleler üzerinde muazzam bir etki yarattı.
Moore’un müzik üzerinde yarattığı etki de aynı derecede önemli. Pop Will Eat Itself grubu 1989 yılında çıkan Can U Dig It? şarkısında Moore’dan bahsetmişti, David J V For Vendetta’dan esinlenerek 4 şarkılık bir mini albüm çıkarmıştı, ve Transvision Vamp, Hanging Out with Halo Jones şarkısında Moore’un bilim kurgu çizgi romanı The Ballad of Halo Jones’a bir selam çakmıştı. Moore ayrıca sık sık müzisyenlerle işbirliği yapmaya devam ediyor.
*NME: Müzik haberleri sunan bir İnternet sitesi