Saman Arabası, Hieronymus Van Aeken Bosch’un 1500 yılında flaman atasözü olan “Dünya, herkesin alabildiğini aldığı bir saman yığınıdır.” cümlesinden ilham alarak yaptığı ünlü triptychondur. Yani bir orta kısımdan ve iki yanında açılır kapanır, orta kısma göre daha dar olan panolardan oluşan üç kanatlı altar panosudur. Açılır kapanır olan yan kanatların arka yüzlerinde de panolar bulunmaktadır.
Eserlerinde kalabalığı ve simgesel anlatımı çok seven Bosch, soyut kavramları somutlaştırarak merak duygumuzu tetiklemekte ve eserinin her köşesinde kaybolmamız için adeta bizlere ‘hadi buyurun’ demektedir.
Genellikle dünyevi zevkleri, insani zaafları, açgözlülüğü, günahı ve günahın cezalandırılmasını işleyen sanatçının Saman Arabası eserinin detaylarında kaybolmak isterseniz, sizler de yazımın devamına buyurabilirsiniz;
Sol Pano: İlk Günah Sahnesi – Adem ve Havva
Resmin sol panosunda İncil geleneğini izleyen ilk günah sahnesi, Adam ve Havva’nın yaratılışı, yasak elma ve indirilen melekler gibi birçok figür yer almaktadır.
Panonun en tepesinde, bulutların içinde Tanrı figürünü ve Bosch’un zihnindeki melek figürlerinin cennete indirilişini görüyoruz.
Hemen altında Adem ve Havva’nın yaratılışı ve birbirlerine takdim edilişi yer alıyor.
Devamındaysa yasak elma sahnesinin tasviri görülmektedir. Bilgi ağacına dolanan kadın görünümlü bir yılan, Havva’ya yasak elmayı uzatıyor. Havva da şeytanı, kötülüğü ve günahı temsil eden bu yılandan elmayı alıp yiyor.
Kalabalığı ve ayrıntıları çok seven Bosch ilk günah sahnesinde, baştan çıkarılışın simgesi olan dikenli meyvelere de yer veriyor.
Panonun en altında ise ilk panodan orta panoya geçeceğimizin habercisi olan cennetten kovuluş sahnesi yer alıyor. Bu tasvirle birlikte cennetten dünyaya doğru yolculuğumuz başlıyor.
Orta Pano: ‘Dünya, herkesin alabildiğini aldığı bir saman yığınıdır.’
Bosch, orta panoda resmine ilham kaynağı olan “Dünya, herkesin alabildiğini aldığı bir saman yığınıdır.” atasözünü somutlaştırmıştır. Bu panoda da Bosch’un meşhur kalabalığına ve her türlü karaktere yer verişine bir kez daha şahit oluyoruz.
Buradaki kalabalık saman yığının etrafında birbiriyle kavga eden, birbirini ezen, hatta bıçaklayan açgözlü ve hırslı bir insan yığınından oluşuyor.
Bosch, en büyük eleştirilerinden birini ise eseri aracılığıyla dönemin hiyerarşi sistemine ve bu sistemin başındaki krala, prense ve papaya karşı yapıyor.
Saman arabasını çekmekte olan yaratıklar Bosch’un hayal dünyasındaki kötülüğü, günahı ve zaafları simgeliyor ve insanları kendi yollarına sürüklüyor. Sistemin üst tabakası olan kral, prens ve papa da atlarının üzerinde onların peşine düşüyor. Sistemin başındaki kralın, prensin, hatta kendisini dine adayan papanın bile dünya nimetleri söz konusu olunca açgözlülükte başı çekmesi Bosch tarafından iğneleyici bir şekilde betimleniyor.
Saman arabasının üstündeyse gökyüzene bakarak – İsa’ya bakarak dua eden bir meleği ve enstrüman çalan insanlar ile onlara eşlik eden şeytanı görüyoruz. Buradaki insanlar hırsı, açgözlülüğü ve insani zaafları geride bırakıp İsa’ya yaklaşmışlar şeklinde de yorumlanmaktadır.
Ancak hem şeytan figürünün bu insanların müziğine eşlik etmesi hem de hemen arkalarında zaaflarına yenik düşüp İncil’e göre cinsellik günahını işleyen iki insan figürünün yer alması, bu yorumlamayı çürütmektedir.
Resmin en önemli detaylarından bir diğeriyse bulutların arasından ellerini iki yana açmış, cehenneme gidecek olan kalabalığa acıyla ve merhametle bakan İsa’dır.
Yukarıda bahsettiğim Bosch’un hayal dünyasındaki kötülüğü, günahları ve zaafları simgeleyen ve saman arabasını çeken figürler insanları cehenneme, bizleri de cehennemin tasvir edildiği son panoya doğru sürüklüyor.
Sağ Pano: Cehennem
Sağ panoda Bosch’un cehennemini görüyoruz. Bosch arka planda büyük bir yangın, ön planda büyük bir yıkım ve yarı insan – yarı hayvan görünümlü yaratıklar ile cehennemini tasvir etmektedir.
Orta panoda Bosch’a göre zaaflarına yenilen ve açgözlülük yapan insanların günahkar ruhları, bu panoda zebaniler tarafından cezalandırılıyor.
Kapaklar:
Kapakları kapattığımızda yolda olan yaşlı bir adamla karşılaşıyoruz. Burada Bosch’un bizlere ‘son bulma’ atfında bulunduğu düşünülüyor. Ayrıca Bosch, sistem eleştirilerine kapak kısmında da devam ediyor.
- Sol kapağın arka kısmında bir kadının soyuluşunu resmeden Bosch, dönemin güvenlik sistemini ve askeri yapısını eleştiriyor.
İspanya kralı II. Felipe’nin satın aldığı yapıtlardan biri olan ve Prado Müzesinde yer alan Saman Arabası eseri, Geç Ortaçağ’ın “Bütün canlılar ottur.” alegorisinin bir yansıması ve dünya nimetlerinin peşinden koşanlara verilen bir vaaz niteliğinde görülmüştür.