1 Mart 2022 tarihinde yayımlanan ve zeytin ağaçlarının bulunduğu tarım alanlarının kamu yararına, madencilik faaliyetleri için kullanılabileceği ile ilgili yönetmelik ülkemizde büyük yankı uyandırdı diyebiliriz. İsterseniz gelin önce yönetmeliği inceleyelim. Zeytin ağaçları ve maden yönetmeliği :
Çıkarılan bu yönetmelik karşısında Twitter’da #zeytinimedokunma hastagi ile pek çok paylaşım yapıldı.
Zeytin Ağaçlarının Önemi Nedir?
Zeytin ağaçları uzun yıllar boyunca büyüyen ve dayanıklı ağaçlardır. Pek çok dinde ve kültürde büyük öneme sahip olan zeytin ağaçlarının sağlıksal anlamda onlarca farklı yararı bulunmaktadır. Mitolojide “Ölümsüzlük Ağacı” olarak geçen zeytin ağaçları, gerek kurularak gerekse yağ haline getirilerek binlerce yıldır tüketilmektedir. Özellikle ülkemizin Ege kıyılarında zeytin üretimi oldukça fazladır. Bunun sebebi zeytin ağaçlarının yazları sıcak, kışları ise ılıman iklimlerde daha kolay yetişiyor olmasıdır.
Zeytin Ağaçları Kaç Yıl Yaşar?
Zeytin ağaçlarının yaşam süreleri ortalama 400 yıldır. Bunun yanında 2000 yıllık zeytin ağaçları da bulunmaktadır. 15-20 yılda büyüyen zeytin ağaçlarının olgunlaşması ve verimli bir şekilde meyve vermesi 35-150 yılı bulabilmektedir.
Gelişim süreci bu kadar uzun süren zeytin ağaçlarının neden kesilmesi istenmiyor elbette güzel bir çıkarım yapabiliriz.
Zeytin Ağaçları Neden Kesiliyor?
“Zeytin ağaçları kesilecek, zeytin ağaçları kesiliyor, zeytin ağaçları kesilir mi” gibi pek çok konu bugünün gündeminde diyebiliriz. Peki zeytin ağaçlarımız gerçekten neden kesiliyor?
Yönetmelikte bahsedildiği üzere, ülkemizin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere madencilik faaliyetleri için zeytin ağaçlarının kesileceği açıklanmış. Ayrıca madencilik faaliyetlerinin ardından zeytinlik alanların tekrar rehabilite edilmesi şartı konulmuş. Zeytin ağaçlarının kamu yararına kesilebileceği de yine yönergede belirtilen bir diğer sebep diyebiliriz.
Yönergeye karşı görüşlerin artması sonucunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, Covid 19 pandemisi sonrası dünyada hızla artan enerji talebinin yerli kaynaklarla karşılanmasının küresel enerji fiyatlarındaki ani dalgalanmalara karşı daha fazla önem kazandığı belirtildi. Yapılan düzenlemelerin halihazırda faaliyet gösteren santralleri kapsadığı ve mevcut santrallerdeki istihdamın da korunacağı açıklandı.