Beyrut’taki Patlamanın Detayları: Patlama Sonrası Neler Yaşandı? Beyrut’un merkezinde Salı günü büyük bir patlama meydana geldi. Patlama düzinelerce insanın ölümüne, binlerce insanın yaralanmasına ve şehrin dört bir yanında binaların ve pencerelerinin patlamasına sebep oldu.
Beyrut limanının yanında gerçekleşen patlama, mantar şeklinde bir bulut şok dalgası oluşturdu, arabalara takla attırdı ve uzak binalara zarar verdi. Patlama Kıbrıs’a kadar, yüzlerce kilometre öteden bile hissedildi ve başkentte 3.3 büyüklüğünde bir deprem etkisi yarattı.
PATLAMAYA AMONYUM NİTRAT NEDEN OLDU
Lübnan’ın Başbakan’ı Hassan Diab, gübrelerde ve bomba yapımında kullanılan ve oldukça patlayıcı bir madde olan 2.750 ton amonyum nitratın, altı yıl boyunca herhangi bir güvenlik önlemi alınmaksızın “vatandaşların güvenliğini tehlikeye sokan” bir liman deposunda depolandığını söyledi.
Başbakan, materyalin depolanmasını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi ve patlama hakkındaki araştırmaların sonuçlarının 5 gün içerisinde açıklanmasıyla birlikte patlamanın sebebi hakkında soruşturma başlatılması gerektiğini söyledi.
Lübnan Genel Güvenlik Şefi Abbas Ibrahim “son derece patlayıcı” olan maddeye yıllar önce el konulduğunu ve Beyrut’un alışveriş ve gece hayatının yoğun olduğu bölgelere sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde depolandığını söyledi.
PATLAYICI MADDELER İÇİN DAHA ÖNCE YARGIYA 6 KERE BAŞVURULDU
Lübnan Gümrük Genel Müdürü Zahir, Beyrut Limanı’nda depolanan patlayıcı maddelerin oluşturduğu tehlike için 6 kez yargıya başvuruda bulunduklarını ifade etti.
Lübnan devlet haber ajansı NNA’ya göre, patlamaya ilişkin ilk raporlar, patlamanın sebebi olarak limana yakın bir havai fişek deposunda çıkan büyük bir yangını işaret etti.
Beyrut’taki Patlamanın Detayları
Patlama sonrası enkaz kazıldıkça ölüm sayısının artması öngörülmektedir. Uluslararası haber ajansı Reuters’e göre, ülkenin Sağlık Bakanı Hamad Hasan, patlama sonucu en az 78 kişinin hayatını kaybettiğini ve 4000 kişinin de yaralandığını ifade etti.
Sağlık Bakanı Hasan, şimdiye kadar birçok kişinin kayıp olduğunu, insanların ülkenin acil servisinde yakınlarını aradıklarını ve geceleri enkazda arama yapılmasının bölgede elektrik olmamasından dolayı çok zor olduğunu dile getirdi. Bir felaketle karşı karşıya olduklarını ve meydana gelen zararların boyutlarını değerlendirmek için zamana ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekledi.
Akşam saat 6’dan hemen sonra gerçekleşen patlama sonrasında şehrin üzerinde kırmızı bir bulut oluşmasıyla birlikte itfaiye ekipleri ilk çıkan yangını söndürmek üzere olay yerine intikal ettiler. Olay sonrası bölgede yaşayan bir vatandaş olayın “kıyamet” gibi göründüğünü söyledi.
Beyrut şehrinin Valisi Marwan Abboud, en az 10 itfaiye çalışanının kayıp olduğunu belirtti ve yaşananların kendisine Hiroşima ve Nagazaki’yi hatırlattığını söyledi.
Abboud, “Ben hayatımda bu büyüklükte bir yıkım görmedim. Bu ulusal bir felaket” dedi.
Patlama Lübnan’da gergin bir zamanda meydana geldi. Cuma günü, Birleşmiş Milletler destekli bir panelin 2005 yılı eski Başbakan Refik Hariri suikastı hakkında bilgi vermesi bekleniyor. Ülke aynı zamanda ekonomik bir krizin tam ortasında; işsizlik, para birimindeki değer kaybı ve yoksulluk oranının da yüzde 50’nin üzerinde olduğu ifade ediliyor.
Hastaneler Yaralılarla Doldu
Beyrut hastaneleri Salı günü şehirdeki kaosu yansıttı. Doktorlar düzinelerce yaralı üzerinde hasta sınıflandırması yaptı. Bazı yaralıların uzuvları kırılmış, bazıları cam parçalarından oluşan yaralara sahip iken bazıları ise bilincini kaybetmiş.
Acil servisler yaralılar ile dolup taşarken, Lübnan Kızılhaçı (İnsani bir yardımlaşma örgütü), Twitter’da halka yaralılar için kan bağışı çağırısında bulundu. Bir çalışan CNN’e, Beyrut’un en büyük hastanelerinden birisi olan Hotel Dieu’da yaklaşık 400 yaralı bulunduğunu söyledi.
Lübnan Ulusal Haber Ajansı (NNA), Kataeb siyasi Partisi Genel Sekreteri Nazar Najarian’ın patlamada yaralandıktan sonra hayatını kaybettiğini bildirdi. Najarian patlama sırasında ofisindeydi.
ABD Beyrut Büyükelçiliği, patlama sonrasında bölgede bulunanlara patlamadan dolayı meydana gelen zehirli gazlar nedeniyle iç alanlarda kalma ve mümkünse maske takma çağrısında bulundu.
Patlama, Lübnan Cumhurbaşkanı’nın resmi meskeni, eski Başbakan Saad Hariri’nin genel merkezi de dahil olmak üzere şehirdeki birçok yapıya zarar verdi. Tanıklara göre patlamadan 10 kilometre uzaktaki evler bile zarar gördü ve Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezi’ne (EMSC) göre, patlama Kıbrıs adasındaki insanlar tarafından hissedildi.
Patlama bölgesinden birkaç kilometre uzakta olan ve CNN’e konuşan Rania Masri isimli Beyrutlu bir vatandaş, patlamadan dolayı pencelerin kırıldığını ve bir deprem hissettiğini ifade etti.
ABD’nin Yanıtı
ABD Başkan’ı Donald Trump, olayı “Korkunç bir saldırı” olarak nitelendirerek Lübnan halkına sempati ve yardım teklif etti. Lübnanlı yetkililer patlamayı henüz bir saldırı olarak adlandırmadılar.
Patlamanın bir saldırı olup olmadığı konusunda emin olup olmadığı Başkan Doland Trump’a soruldu ve Trump, ABD askeri yetkililerinin kendisine verdikleri rapora dayanarak bir saldırı gibi göründüğünü ifade etti.
Donald Trump, “ABD askeri yetkililerine göre saldırı gibi görünüyor, onlar benden daha iyi bilirler ama bunun bir saldırı olduğunu düşünüyorlar. Bir çeşit bomba.” açıklamasını yaptı.
Ancak üç ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi CNN’ye patlama gecesi itibariyle patlamanın bir saldırı olduğuna dair hiçbir belirti olmadığını söyledi. Düşüncelerini özgürce ifade edebilmek tanımlanmayı reddeden yetkililer, Başkan’ın ne hakkında konuştuğunu bilmediklerini söylediler.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo başsağlığı diledi ve olanları yakından takip ettiklerini ve Lübnan halkının bu trajediden kurtulurken kendilerinin de yardım için hazır olduklarını söyledi.
ABD Büyükelçisi, yaşanan korkunç trajediden dolayı her kayıp için Lübnan halkıyla birlikte yas tuttuklarını belirtti.
Dünya Yas Tutuyor
Lübnan Başbakanı Diab, patlamayı televizyonda yaptığı açıklamada “felaket” olarak adlandırdı. Konuşmasını Lübnan’ın bu zorlu zamanında yanında olacak ve derin yaralarını iyileştirmede yardımcı olacak kadar seven tüm ülkelere acil durum çağrısı yaparak sonlandırdı. Dünya liderleri yaşanan trajedi için başsağlığı diledi.
İsrail, Lübnan’a insani ve tıbbi yardımı teklif etti. Lübnan’nın İsrail Devleti’nin düşman devlet olarak tanımladığı az sayıdaki ülkelerden biri olmasından dolayı bu durum önemli bir jest olarak görüldü. 1949 yılında iki ülke arasında ateşkes anlaşmasının imzalanmasından bu yana hiçbir diplomatik ilişki olmamıştı.
İngiltere, Türkiye, Katar ve İspanya da Lübnan’a destek veren ülkeler arasındaydı.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Ürdünlülerin Lübnan ve Lübnanlı kardeşlerini desteklediklerini ve ihtiyaç duyulduğunda her türlü yardımı vermeye hazır olduklarını Twitter’da belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dayanışma adı altında konuşmasını yaparken “kurtarma ve yardımın” Lübnan yolunda olduğunu belirtti.
İran Dışişleri Bakanı Javad Zarif, ülkesinin Lübnan’a “gerekli herhangi bir durumda” yardım etmeye hazır olduğunu Twitter’da belirtti.
Kaynak: CNN
Çeviren: Baki Balaban
