Michelangelo Antonionii, İkinci Dünya Savaşı sonrasında kısa sürede fark yaratıp bunun doğal sonucu olarak maddi kazanımlarla yeni yeni zenginleşmeye başlamış burjuva sınıfından insanları incelediği üçlemesinde, bu insanların duyumsadıkları anlamsızlaşmayı, iletişimsizliği, boşluk duygularını, en önemlisi tüketim çılgınlığını ve bunun getirdiği hazımsızlığı inceler.
Macera, özgün adıyla L’Avventura, bu bakımdan post-modernist bir filmdir ve post-modernizmin doğurduğu artı veya eksi yöndeki etkenlerin burjuva sınıfı üzerinde yarattığı sonuçları inceler ve kritik eder.
BÜYÜK JÜRİ ÖDÜLÜ
Filmin olay örgüsü, derin değildir. Aksine karakterler ve sahneler güçlüdür. Bu yüzden ilk gösterildiğinde Cannes’da tepki çeker ve yadırganır. Fakat, nihayetinde Büyük Jüri Ödülü’nü kazanır.
FİLMİN KONUSU HAKKINDA
Filmin konusu kısaca; bir fabrikatör kızı olan Claudia ile onun arkadaşı olan Anna’nın ve Anna’nın erkek arkadaşı Sandro’nun diğer başka kimselerle birlikte Güney İtalya’ya yat seyahatine çıkmaları, Anna’nın esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmasıyla, Claudia ve Sandro’nun bir çift olması ve onların inişli-çıkışlı ilişkilerinin hikayesidir.
Antonioni, Claudia’dan daha çok iletmek istediklerini Sandro’nun kişiliğine vurgu yaparak yerine getirir. Sandro genç, varlıklı, fakat azla yetinmesini bilmeyen şehvet düşkünü bir kimsedir. Film boyunca sevgilisinin kaybolmasından itibaren herhangi bir etik anlayışı gütmez. Bunun en çarpıcı örneklerini üç sahnede kendini belli eder.
Birincisi, bir konuşma sırasında Claudia ‘ya söyledikleridir.
“Bu devirde kim güzel şeylere ihtiyaç duyar? Güzellik ne kadar sürer?”, der.
Antonioni burada onun tüketim toplumunun çarkları arasında kaybolmuş, maddiyatçı, iyilik ve güzelliğe inanmayan, inançsız yapısına vurgu yapar.
İkinci sahnede ise; Claudia ile gittiği bir kasabada onu dışarda beklerken, sokakta bir grup öğrenci tarafından mürekkep ile yapılmış bir tablo görür. Hissettiği anlamsız sıkıntı ile tabloya anahtarı ile zarar verir ve arkasından öğrencilerle tartışır.
Son örnek ise filmin final sahnesidir. Bu kez Claudia’yı bir başka kadınla aldatırken suç üstünde yakalanır. Bunun üzerine sokakta bir bankta oturur ve bir çocuk gibi ağlamaya başlar. Claudia ise elleriyle onun başını okşayarak onu bir nevi teselli eder ve film burada biter.
ANTONİONİ’NİN AMACI NEDİR?
Antonioni’nin Macera’yı çekip anlatmak istediği nedir? Bize ne göstermek ister? Neyin vurgusu içindedir? Üçlemenin diğer iki filminden biri olan Gece’de (özgün adıyla La Notte), ilişkilerinin son demlerini yaşayan bir çifte odaklanırken, Batan Güneş’te ise (özgün adıyla L’Eclisse) varlıklı bir ailenin kızının gel-gitlerini, varlık içinde duygusal yokluk çekmesini, hayatının anlamsızlığını tartışır. Macera’da ise ele aldığı temel konu; özellikle Sandro vasıtasıyla, savaştan yaklaşık on beş yıl sonra varlıklı hale gelen İtalyan burjuvasının, toplumu oluşturan temel insani değerlerden (iyilik, sadakat, şefkat, sevgi, güzellik gibi) uzaklaşarak sinik bir yapıya bürünmesi ve ürettiği ölçüde tüketip, mutluluğunu ya da mutsuzluğunu, arzularını yerine getirebildiği ölçüde gerçekleştirmesine dayandırmasıdır.