Dün erken saatlerde İran Meclisi ve Ayetullah Humeyni’nin mezarına aynı anda çifte saldırı gerçekleşti. İran’daki yerel kaynaklar, gerçekleşen saldırılarda 12 kişinin öldüğünü ve en az 50 kişinin yaralandığını belirtti. Katar krizi sonrasında, İran Devrim Muhafızları’nın Katar Emirini koruduğu iddia edilen bir ortamda meydana gelen bu saldırılar ne anlama geliyor? Birileri göz dağı mı veriyor?
Saldırılar Nasıl Gerçekleşti?
İran Meclisine kadın kılığında giren 4 terörist rastgele etrafa ateş açmaya başladı. Karşılarına çıkanları 4 kişiyi rehin alan teröristlerle güvenlik güçleri arasında çatışma yaşandı. Çatışma 3 teröristin öldürülmesi ve rehin alan teröristin üzerindeki patlayıcıları patlatarak intihar etmesiyle son buldu. Çatışan teröristlerden biri, çatışma sırasında video kaydı yaparak ”Allah’ım şükürler olsun, buradan sağ çıkar mıyım bilmiyorum” dediği tespit edildi.
Humeyni’nin türbesine düzenlenen saldırıda ise kadın olan bir canlı bomba kendini imha etti. Diğer terörist ise üzerindekileri patlatamadan yakalandı. Üçüncü terörist ise Ortadoğu’da çok görülmeyen bir şekilde siyanür içerek yakalanmadan intihar etti. Üçüncü bir saldırının ise engellendiği bildirildi. Bu saldırıların bilançosu 12 ölü en az 50 yaralı oldu. Saldırılardan sonra mecliste ”Kahrolsun Amerika” sloganları atıldı.
38 Yıl Sonra Bir İlk
İran İslam Devrimi’nden beridir İran Meclisinde silah sesi duyulmuyordu ve İşid kurulduğu günden beridir Tahran’da hiç bir saldırı yapmadı. Ama bu ilkler (ilginç bir tesaduf olsa gerek) son zamanların en kritik günlerine denk geldi.
Devrim Muhafızları Katar’da
Körfezde suların ısındığı bu günlerde Mısır kaynaklı bir habere göre göre İran Devrim Muhafızları Katarda Emiri koruyor. Üstelik bu iddiayı İran basını reddetmedi Katarlıları ”eğitmek” için orada olduklarını yazdı.
Olayların Arkasında Suudi Arabistan Var
Saldırıların ardından İran Devrim Muhafızlarının ikinci ismi Tuğgeneral Hüseyin Selami’ye ait olduğu iddia edilen açıklamalarda “Bu terörist saldırı, terörizmi destekleyen ABD Başkanı ve Suudi liderlerin görüşmesinden sadece bir hafta sonra meydana geldi. Işid’ın bu saldırıyı üstlendiği gerçeği, onların da bu saldırıya katıldığını doğrular nitelikte. Tahran’daki saldırıyı gerçekleştiren teröristler, iştirakçileri ve destekçilerinden intikam alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dediği ifade edildi.
Saldırıların beklenmedik ve karmaşık bir gündem içerisinde gerçekleşmesi, bazı çevrelerin bu saldırıları ”gözdağı” olarak nitelendirmesine yol açtı. Her zaman realist olmakta fayda var ancak günümüzde bazı devletlerin pis işlerini terör örgütleri üzerinden yaptığını biliyoruz. Olayların arkasında ABD ve Suudi Arabistan olduğu birçok kişi tarafından dile getiriliyor. Körfezde Katar krizi patlak vermişken, birileri İran’a karşı savaş tamtamları çalarken, saldırıların, İran’ın kalbi: Meclis ve Rejimin kurucusu Humeyni’nin mezarı gibi büyük ”sembollere” yapılması komplo teorisyenlerinin iştahını kabartıyor. Ama bu sefer onlara biraz kulak vermek gerekiyor sanırım.
Kaynakça
https://www.tasnimnews.com/tr/news/2017/06/07/1430074/tahran-da-çifte-saldırı-sonucu-12-şehit-42-yaralı
http://www.milliyet.com.tr/son-dakika-iran-parlamentosunda-dunya-2464119/
https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201706071028792129-iran-saldirilarin-arkasinda-suudi-arabistan-var/
http://www.hurriyet.com.tr/irandan-cok-sert-aciklama-saldirinin-arkasinda-suudi-arabistan-var-40483001
http://edition.cnn.com/2017/06/07/middleeast/iran-parliament-shooting/index.html
https://www.washingtonpost.com/world/rare-double-attacks-hits-irans-capital/2017/06/07/d9f101c2-4b50-11e7-9669-250d0b15f83b_story.html?utm_term=.84bdbce337fe
http://www.aljazeera.net/news/international/2017/6/7/تنظيم-الدولة-يعلن-تبنيه-هجومي-إيران
