Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretinden sonra körfez bölgesi, diplomatik açıdan ilginç gelişmelere sahne oldu. Bu gelişmeler Suudi Arabistan, Bahreyn, Ürdün, Moritanya, Mısır, Mısır destekli Libya Tobruk Hükümeti ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin Katar ile diplomatik ilişkilerini kesmesine yol açtı.
Her şey yayınlanan bir haber ile başladı. 23 Mayıs’ta Katar resmi yayın organı QNA kaynaklı paylaşılan bir haberde Katar Emiri Temim Bin Hamad es-Sani’nin ABD ile ittifakın sembolü El Udeid Üssü’ndeki askeri mezuniyet törenindeki konuşmasında; ”İran görmezden gelinemeyecek bölgesel ve İslami bir gücü temsil ediyor. Onunla karşı karşıya gelmek akıllı bir hareket değildir. Bölge istikrarında büyük bir güç” ve ”Hizbullah’ı ve Hamas’ı meşru direniş grupları” olarak niteliyor, “İhvan’ı kara listeye koydular diye kimsenin Katar’ı terörizmle suçlamaya hakkı yok” gibi sözler sarfediyordu. Bu gelişmeler Katar ”eksen kayması” mı yaşıyor sorusunu akıllara getirdi.
Site Hacklenmiş
24 Mayısta ise Katar hükümeti İletişim Dairesi Direktörü Seyf bin Ahmed El Sani, Katar haber ajansının henüz bilinmeyen bir grup tarafından hacklendiğini videonun onlar tarafından paylaşıldığını ve konu hakkında soruşturma başlatıldığını iddia etti. Ancak bu açıklamalar Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ı tatmin etmedi.
Ruhaniye Tebrik
Daha sonraki günlerde Emirin İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yeni kazanan Ruhani’yi arayarak tebrik etmesi ve ikili ilişkileri artırmak istediklerini belirtmesi krizin büyümesine yol açtı.
Katar’ın Körfez lideri olma merakı uzun zamandır biliniyordu. Neredeyse tamamen Suudi Arabistan hegemonyası altında bulunan Katar körfezde bulabildiği her fırsatta yeni dost ve müttefikler bulmaya çalışıyordu. Diğer körfez ülkelerinin aksine ekonomisinin doğal gaz üzerine kurulu olması, özellikle spor, medya, havayolu taşımacılığı ve bankacılık başta olmak üzere çok çeşitli alanlarda yatırımlar yapması zengin körfez ülkeleri arasında Katar’ın daha da zengin olmasını sağlamıştı. Bu zenginliğini ”Körfez Lideri” olarak taçlandırmak için bölgede Suudi Arabistan ile anlaşamayan pek çok gruba kucak açmıştır. Öyle ki İhvan el-Müslimin hareketinin hamisi olmuş, Sisi darbesinden sonra İhvan liderlerinin çoğu Katar’a yerleşmiştir. Hamas ve Hizbullah gibi İsrail karşıtı silahlı grupların da yanında olmuş ve önemli isimlerinin Katar’a sığınmalarına izin vermiştir. Her fırsatta İran’a göz kırpan Doha yönetimi İran düşmanlığını çoğu defa ”gereksiz” olarak tanımlamıştı.
Al-jazeera gibi güçlü bir manipülasyon gücüne sahip Katar’ın bu krizden nasıl etkileneceği merak konusu. Bazı çevrelerin ”Amerika’nın Katarı cezalandırması” olarak tanımladığı krizin çözümü için Kuveyt’in arabulucu olarak devreye gireceği, Kuveyt Emiri Sabbah’ın önümüzdeki günlerde Riyad’a gideceği iddia edildi. Krizi çözmek amacıyla önümüzdeki günlerde Türkiye, Rusya ve İran’ın Bağdat’ta toplantı yapacağı iddialar arasında.
Kaynakça
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/748308/Sunni_NA_TO_su_ve_Katar_dan_tutenler.html
http://www.ntv.com.tr/dunya/kuveyt-emiri-arabuluculuk-icin-suudi-arabistana-gidiyor,uYGvi7LezUaFXL7o1XKPuw
https://www.tasnimnews.com/tr/news/2017/05/28/1421262/katar-emiri-iran-la-ikili-ilişkileri-geliştirmek-istiyoruz
http://www.yenisafak.com/katar-ile-arap-ulkeleri-arasindaki-kriz-nasil-basladi-h-2696529
http://www.aljazeera.net/news/arabic/2017/6/6/الجبير-على-قطر-التوقف-عن-دعم-حماس-والإخوان
http://www.bbc.com/arabic/middleeast-40172427
