Çeviren: Marwan Nadhim
Hz. İsa birçok dili konuşabiliyordu fakat genelde en çok Aramice konuşurdu.
Bizler, Hz. İsa’nın yaşamını ve söylediklerini 4 İncil’de (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) yazılanlardan biliyoruz. Fakat neredeyse hiçbirimiz Hz. İsa’nın verdiği mesajlarda hangi dili kullandığını bilmiyoruz. Birçok tarihçinin ortak düşüncesine göre Hz. İsa, Yunanca ve İbranice dillerini akıcı bir şekilde konuşmasına rağmen genellikle Aramice dilini kullanırdı. Çünkü Aramice, Hz. İsa’nın yaşamı boyunca Kutsal Topraklar’da en çok konuşulan dillerden biriydi. Hatta bu nedenle Mel Gibson, Passion of Christ adlı filminin dilini Aramice olarak kullanmıştı.
ARAMİCE DİLİNİN KÖKENİ
Aramice, M.Ö 900 yıllarında ortaya çıkmış bir dildir. Dilin kökeni, birçok modern alfabenin de temeli ve 22 harflik sistemi olan Fenike alfabesine dayanıyordu. Daha sonra bu dil, 1. yüzyılda Galilea’da (Bilinen adı Celile. Bugünkü İsrail’in kuzeyinde yer alan bölge.
Aşağı Celile ve Yukarı Celile olarak ikiye ayrılır. Lübnan’ın da Güney bölgesinde kalmaktadır.) en çok konuşulan ve “İsa’nın Aramicesi” olarak tanımlanan çeşitli Aramice lehçeleri içerisinde gelişim gösterdi.
Bazı Aramice yer isimleri, Yeni Ahit’te gerçekten de, İsa’nın tutuklanmadan önce öğrencilerini dua etmeye götürdüğü yeri belirtmek için kullanılan “zeytinyağı presi” anlamına gelen “Gethsēmanē” gibi yer almaktadır. Hz. İsa’nın felçli bir adamı mucizevi bir şekilde iyileştirdiği ünlü “Bethesda Havuzu” da Aramice bir kelimeden türetilmiştir, Bethesda “Lütuf Evi” anlamına gelmektedir. Aziz Paul’un Korintlilere yazdığı İlk Mektup’un sonunda bulduğumuz meşhur “Maranatha” duası da Aramice‘dir. En azından bir Yunan kilisesine gönderilen Yunanca bir mektupta Aramice bir cümle bulmak tuhaf görünebilir. Ama o zamana kadar ifade, Kilise’nin umutlarının ve ruhunun bir tür sentezi haline gelmişti:
Bu ifade Didaché’nin onuncu bölümünde de yer alır, dolayısıyla açıkça Apostolik Babalar geleneğinin bir parçasıdır.
Not: Didache: Didache ya da Havarilerin öğretileri, kimin tarafından yazıldığı belirlenemeyen erken Hristiyanlık döneminden kalma, çoğunlukla birinci yüzyılın sonlarına tarihlenen bir metindir. Aşağı yukarı İnciller ile aynı tarihlerde yazılmış olan Didache’nin Suriye coğrafyasında yazıldığı düşünülmektedir.
Not: Apostolik Father’s: Havarisel Babalar, birinci yüzyılın sonları ila ikinci yüzyılın başlarında kilise tarihi açısından önemli eserler vermiş Hristiyan yazarlardır.
Aramice, 7. yüzyılda Ortadoğu’nun büyük kısmının İslami fetihleri ve ardından Arapçanın yayılmasından sonra kaybolmaya başladı. Bugün, Arapça ve İbranice gibi modern dillerde Aramice izleri hala mevcuttur. Örneğin, klasik “Abracadabra” kelimesini düşünün. Sihirlerde kullanılan bu kelime aslında iki Aramice kelime öbeği olan A’bra ve K’dabra’nın kombinasyonu sonucu türetilmiştir. A’bra “yoktan yaratacağım” anlamına gelir (Latince creatio ex nihilo’da olduğu gibi) ve K’dabra ise “Ben konuşurken” anlamına geliyor.
Bu kelime, Yaratılış kitabında anlatıldığı şekliyle Tanrı Sözü’nün yaratıcı eylemine açık bir göndermedir ya da en azından bu popüler bir etimolojidir. Her halükarda, “İsa’nın dili” kuzey Suriye, Türkiye ve Irak’taki bir avuç topluluk tarafından hala konuşulmaktadır.
Örneğin; Şam’ın 34 mil kuzeydoğusunda bulunan ve bazı ailelerin hala Aramice konuştuğu Suriye kasabası Maaloula, adını “giriş” anlamına gelen Aramice bir kelimeden alıyor. Aramice, yakınlardaki el–Sarkha ve Jubb’adin kasabalarında da konuşulmaktadır ve Associated Press’in Suriye’nin bu kısmından yakın zamanda yaptığı raporlarda, hâlâ “İsa’nın dilini” konuşan bazı insanlar bulundu.
Kaynak: Aleteia