Son zamanlarda insanlara daha kolay ulaşılabilir oldu ve iletişim biçimimiz daha samimi olmaya başladı. Akıllı cihazların ve sosyal medyanın yaygınlaşması bu konuda önemli bir rol oynadı. Dünyanın farklı bir kıtasında yaşayan herhangi bir insanla akşam yemeğinde ne yediğimizi ve o anda neler hissettiğimizi anında paylaşabiliyoruz. Tabi bunu faydaları da var (doğru bilginin büyük bir kitleye ulaşması) zararları da (bağımlılık, yanlış bilgilendirilme). Ama bu yazıda topluma etki eden ruhsal etkiden bahsedeceğim.
Son yıllarda iletişim şekli bir hayli farklılaştı. Öncelikli olanlardan biri ise, eskiden “komplo teorisi” sayılan ifadeler şimdi ise çoğu kişi tarafından gerçek olarak kabul ediliyor.
Bir kaç sene önceye kadar insanlar doktorlara ve büyük ecza firmalarına (halihazırda büyüyen bit endüstri iken) tamamen güveniyorken şimdi ise insanlar gittikçe ilaçlara karşı çıkıyor. Ayrıca bazı insanlar devlet okullarını ve eğitim sistemini beyin yıkama yöntemi olarak görüyor ve bu sistemi “hapishane kazanç sistemi” olarak adlandırıyorlar. Amerika’da bir hayli insan ise “Standing Rock” isimli kutsal yerli topraklarda petrol çıkartan şirketi protesto ediyor.
Bu olayların hepsini ruhsal aydınlanmanın bir parçası olarak görmüyorum. Bunu daha farklı ifade etmek gerekirse buna “insanların kitlesel gücü” diyebiliriz. Ruhsal aydınlanma basit olarak şartlanmanın kaybolması, herkesin kendi adına düşünmeye başlaması ve insanın kendi çizgisinde neyin doğru olup olmadığına karar verebilmesine denir.
İnsanoğlu olarak başkalarına yardım etmeye ve iyi şeyler yapmaya meyilliyiz fakat hissettiğimiz şeyin doğru olduğunu düşünürken bazen yanlış yapabiliyoruz. Tabi ki gündelik basının bize sürekli keder, ızdırap ve sefalet göstermesinden dolayı dünyayı nefretle dolu iğrenç insanlarla dolu korkunç bir yer olarak görüyoruz. Bu olaylar dalga etkisi yaratarak insanların bencilliği normal olarak görmesine ve herkesin kendi başına olduğunu hissetmesine neden oluyor.
Sosyal medya birçok farklı yönden bu durumu güçlendirirken bir yandan da normal insanların hissettiklerini kalplerinden geldiği gibi paylaşmasını da sağlıyor. Bu paylaşımlar diğer insanların özlerinde hissettikleri açık yürekli ve dürüst çizgide daha güçlü bir reaksiyona sebebiyet veriyor. Sosyal medyadan önce arkadaşlarımızın yerel yardımlaşma derneklerine yardım ettiklerini ve bu derneklerin davalarına desteklerini kolay kolay göremezdik.
Bazen bir başkasının iyiliğini görmek kendi içimizdeki iyiliği ortaya çıkarmaya yeter ve bu devasa kitlelerde meydana geliyor.
Organize dinler erkek/kadın ve ruh arasında bir bariyer yarattı. Bu organize dinlerin en ana hatlarında ruhsal dünya ile etkili bir şekilde iletişim kurmamak vardır çünkü din bunu sizin yerinize yapar. Bu nedenle normal insan ile ruhsal boyut arasında bir engel var.
Medya da değişenler arasında. Collective Evolution, Educate Inspire Change, Unify and The Free Thought Project gibi gittikçe artan alternatif haber siteleri global senkronize meditasyondan tutun baskıya karşı başkaldırışa kadar varan menzilde haberler yapıyorlar.
Kurumlar bu tarz sitelerin haberlerini sahte olarak mimleyip bu sitelere karşı savaşmaya çalışıyorlar ama bu uyanışın durdurulacak raddeyi geçtiğine inanılıyor. Sosyal medya, alternatif haber siteleri ile yeni bir bilgi paylaşım devrimi başladı. Bu devrimin artıları ve eksileri var tabi ama pandoranın kutusu artık açıldı. İnsanlar eskiden sadece küçük grupların sahip olduğu bilgilere ulaşıyorlarken şu anda global bir uyanışın içindeler.
Peki siz bu uyanış hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kaynak: Truththeory