Perşembe, Kasım 14, 2024

Yakınmak Beynimizi Negatif Olarak Nasıl Etkiliyor ve Bu Alışkanlığı Nasıl Bırakırız?

“Herkes hayatının bir döneminde az da olsa bir şeyden şikayet etmiştir.”diyor Clemson Üniversitesinde psikoloji profesörlüğü yapan Robin Kowalski. Kowalski’ye göre değişik türde şikayetçiler var. Mesela “Venter” hiçbir çözüm duymak istemeyen çok zeki insanlara denir. Kişisel olarak ben bu tarz insanların şikayetlerini ruhu emen şikayetler olarak değerlendiriyorum ve bu şikayetler sadece dinleyenleri değil duyma mesafesinde olan herkesin canını sıkıyor.

Diğer türdekilerden biri ise dikkat çekmeye çalışan ilgi yoksunu insanlardır. Bu insanlar için ben senden daha kötüsünü yaşadım demek bir hayat felsefesi haline gelmiştir.

Kronik şikayetçiler ise sürekli bir şeyden yakınan bu döngünün içinde hapsolmuş insanlardır. Bu kısacası bir problem hakkında tekrar tekrar yakınmak anlamına gelir. Bu tarz şikayetçiler yakınma sonrası rahatlama hissetmek yerine her şeyi daha kötü hale getirir ve durum hakkında daha çok kaygı oluşturur.

Tabi ki kimse sizden her şey harikaymış gibi davranıp Heidi olmanızı beklemiyor. Kendi düşünce antrenmanlarımda şikayet etmenin tersini yapmaya odaklanıyorum. Düşünce antrenmanlarında durumun tüm gerçeğini deneyimleyip açığa çıkarmaya çalışırsınız. Tabi ki söylemesi yapmasından daha kolay(ne değil ki). Yine de bu antremanla, olayların istediğimiz gibi gitmemesinden kaynaklanan mutsuzluk hissiyatı azalıyor.

Çoğumuz istemeden de olsa yakınmak denilen bu kötü alışkanlığı daha da çok yakınarak güçlendiriyoruz.

Deneyime bağlı nöroplastisite diye bilinen tıbbi terim yaşam deneyimlerinin sonucu olarak beyinde sürekli olarak sinir bağlantılarının oluşması ve gruplaşmasına denir.

Nörobilim bize sinirlerin birlikte işlediğini öğretir. Bunun anlamı ne zaman bir düşünceye, duyguya veya fiziksel deneyime sahip olursak binlerce sinir hücresi aynı anda uyarılır ve sinirsel ağda bir araya gelir. Tekrar eden düşünceler ile beyin aynı olay yaşandığında aynı sinirleri ateşler ve aynı hissiyata kapılırız.

Yakınmak Beynimizi Negatif Olarak Nasıl Etkiliyor ve Bu Alışkanlığı Nasıl Bırakırız?

Yani eğer sürekli kendini eleştirmeye, endişeye odaklanan ve hiçbir şeyin yolunda gitmediğini düşünen bir insan gittikçe daha kolay bir şekilde zihninde aynı düşünceleri bulur ve o duyguları hisseder. Bu olay aklı kötü yönde şekillendirerek zayıf bir hal almasını sağlar.

Bir kamyonun çamurlu bir yolda gittiğini düşünelim. Tekerlekler yolda bir patika oluşturur ve her seferinde kamyon aynı yoldan giderek bu patikayı derinleştirir. Kamyon belki de en sonunda çamura saplanıp kalacaktır. Fakat bu yoldan gitmek zorunda değiliz. Düşüncelerimizi farklı bir yola sokarak çamurda saplanmaktan kurtulabiliriz.

Hayatlarımız boyunca tekrar eden düşüncelerimiz ile beynimizin sinir ağlarını örüyoruz. Bu konuda deneyimliyiz. Eğer endişelenirsek daha huzursuz ve kaygılı oluruz, beynimiz bu hislere daha kolay yanıt vermeye başlar bu da bizim endişeye daha açık bir insan olmamızı sağlayarak hayatımızı bu şekilde geçirmemizi sağlar.

Tepkisel olan beynimiz bazen bir olaya saçma tepkiler vermemizi sağlar. Bazen sanki otomatik pilottaymışız gibi geçmişte yaptığımız ve söylediğimiz şeyleri tekrarlarız. Fakat tepki vermeden önce bir an beklediğimizde yanıtlayan beynimiz devreye girer. Kendi kendimize ne olduğunu ve bir sonraki adımın ne olacağını sorarak daha farklı ve net cevaplar verebiliriz.

Yakınmak Beynimizi Negatif Olarak Nasıl Etkiliyor ve Bu Alışkanlığı Nasıl Bırakırız?

Peki tepki vermek yerine cevap vermeyi nasıl başarırız?

Kendini Yakala

Meditasyon yaparken zihnimizi gezinirken buluruz. Zihnimizin gezindiğini farkettiğimiz an odağımızı nefesimize geri çeviririz ve o an büyülü bir andır.

Kendini yakalamak bir uygulamadır. Ayrıca zihninizi düşündüğü düşünceler için yargılamamak ve azarlamamak ta öyledir. Tüm zihinler düşünür bu onların işidir.

O zaman kendini tüketmeyi bırak

  • Kendini yakınırken yakala
  • Yakınmayı bırak
  • Kendini tebrik et – Sonunda farkına vardın!

Minnettar Ol

İnsan hem bir şeyden şikayetçi olup hem de minnettar olmaz. Trafikte sıkıştığın zaman araban olduğu için minnettar ol, güneşli bir günde radyoda çalan güzel şarkı için minnettar ol.

Ne için minnettar olduğun önemli değil, herhangi küçük bir şey olabir sadece bunun farkında ol. Yakınmanın minnettarlığın kötü ikizi olması muhtemel. Minnettarlığa yoğunlaş.

Akıllı Efor Sarfedin

Budizm’de akıllı efor sarfetmek sana yararı dokunmayan, işe yaramayan beceriyi bırakıp işine yarayan beceriye yoğunlaşıp onu geliştirmeye denir.

“Awakening the Budha Within” isimli kitapta Lama Surya Das efora dört farklı yönden bakmış ve bunlardan ilki kendine hakim olmak, gereksiz fikir ve hareketlerden kendini uzak tutmak.

Şikayetini ve negatif düşüncelerini kelimelere dökülmeden önce yakalamaya özen göster.

Bunları bir kere deneyin farkı o zaman anlayacaksınız. Enerjinizi alışkanlıkla nerelere yoğunlaştırdığınızı farkettiğinizde şaşıracaksınız.

Bir daha ki sefere yakınma döngüsüne kapıldığınızda durun ve toparlanın. Enerjinizi başka bir yere yoğunlaştırmaya çalışın. Ne kadar çok denerseniz o kadar kolaylaşır.

Yeni Bir Patika Yaratın

Düşüncelerimizle yarattığımız negatif düşünceleri tekrarlayan patika gibi güzel hislerin geçebileceği yeni bir patika yaratın.

Zihnimize ne kadar çok iyi anı hatırlatırsak iyi düşünceleri tekrarlamak o kadar kolay olur.

Hiç memnun olmayan ve hep başkalarında kusur bulan bir insan mı olmak istersiniz ? Yoksa her şeyi olduğu gibi gören ve hayatla barışık bir insan mı olmak istersiniz ? Bu size bağlı.

Yazan: Annie Wood

Çeviren: Tolga Erşeker

Kaynak: Tinnybudha

Önceki İçerikSürece İnanmak
Sonraki İçerikDünya Liderliği Savaşı
Popüler Akım
Popüler Akım, siyaset, ekonomi, spor, kültür-sanat, tarih, moda, bilim&teknoloji ve sinema gibi birçok alanda çeviri ve denemeler yayınlayan bir sosyal medya platformudur.

Related Articles

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -

Son Yazılarımız