Belarus-Polonya sınırındaki mülteci krizi, son dönemde dünyada gündemde olan başlıca konulardan biri olarak göze çarpıyor. Burada siyasi bir krizden öte bir insanlık dramı yaşanıyor denilebilir.
Sayıları 4 bine yakın mülteci Belarus–Polonya sınırında bulunuyor. Bunların çoğunu Suriyeli, Yemenli ve Kuzey Iraklılar oluşturuyor. Mülteciler burada açlık, hastalık ve gıda yetersizliği gibi sıkıntılarla karşı karşıya kalmış durumda. Bazı kaynaklar burada en az 15 göçmenin öldüğünü belirtiliyor. En son 1 yaşındaki Suriyeli bir bebeğin ölümü geniş bir yankı uyandırmıştı.
SINIRDAKİ GÖÇMENLERİN SAYISI GİDEREK ARTIYOR
Burada sıkışan Kuzey Iraklı mülteciler için Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, çeşitli girişimlerde bulunmuş ve 500’e yakın Kuzey Iraklı ülkelerine geri dönmüştü. Bütün bunlara rağmen ne ülkeler ne de uluslararası örgütler burada aktif bir çözüm üretebilmiş değil. Gün geçtikçe sınırdaki göçmenlerin sayısı daha da artıyor.
Belarus en son Almanya üzerinden Avrupa Birliği’ne ülkesindeki 2 bin göçmenin kabul edilmesi şartıyla kalan 5 bin göçmeni ülkelerine geri göndermeyi teklif etti ancak bu teklifleri olumlu yanıt bulmadı.
Polonya ve AB ülkeleri sınırda yaşanan olaylardan ötürü sürekli Minsk’i suçluyor. Bu suçlamalarda Belarus’un birçok Ortadoğu ve Afrika ülkesi ile vizeleri kaldırıp uygun fiyata tur ve uçak bileti sağlayarak mültecilere buradan Avrupa’ya göçün önünü açtığı belirtiliyor. Polonya’nın sınırda aldığı sıkı önlemler sonrası sınırdan geçiş için çeşitli yöntemler geliştirildi.
MÜLTECİLER GECE KARANLIĞINDA SINIR GEÇİYOR
Mültecilerin büyük gruplar yerine küçük gruplar halinde gece karanlığında sınırı geçmeye çalıştıkları belirtiliyor. Polonya Savunma Bakanı bu durumdan dolayı Belarus’u suçlayarak Minsk yönetiminin mültecileri sınırdan geçirme konusunda taktik değiştirdiğini belirtti.
POLONYA’NIN ÇABALARI
Polonya, geçişi engellemek için on binlerce askerini sınırda görevlendirmiş durumda. Hükümet bu sınırda yaşanan gerilim konusunda diplomatik destek sağlamak için özellikle Almanya başta olmak üzere Avrupa Birliği yetkilileri ile görüşme halinde ve sürekli bu gerilimden Minsk ve Moskova yönetimlerini suçlayıcı bir dil kullanıyor. Polonya özellikle bu olayların arkasında Moskova’nın olduğunu belirterek bunun Avrupa’yı istikrarsızlaştırmak için bir çaba olduğunu söyleyip aktif olarak arkasındaki desteği konsolide etmek istiyor. Burada da Avrupa Birliği ve ABD’nin Rusya konusundaki hassasiyetini kullanıyor.
BELARUS’UN BÖLGEDEKİ ÖNEMİ NEDİR?
Belarus konusu zaten mevcut Ukrayna-Rusya gerginliğinden dolayı aslında bu krizden önce de Batı için önemliydi. Batı, Belarus’un tamamen Rusya’nın hakimiyeti altına girmesinden çekiniyor. Böyle bir durum Ukrayna’nın Kuzey Hattı’ndan da tam olarak sarılması demek olur, ki bu da Ukrayna’nın elini gittikçe zorlaştırır.
BALİSTİK FÜZE İDDİASI
Ukrayna’nın bu tehlikeye karşı son zamanlar kuzey hattını güçlendirdiği belirtiliyor. Öte yandan Belarus ve Rusya arasında geçtiğimiz ay imzalanan Birlik Devlet Anlaşması dikkatleri üzerine çekmişti. Bu anlaşmadan sonra Rus bombardıman uçaklarının Belarus–Polonya ve Belarus–Ukrayna sınırına yakın bölgelerde uçuş yaptığı ve Rusya’nın, Belarus –Ukrayna sınırına balistik füze yerleştirdiği çeşitli kaynaklar tarafından iddia edildi.
Minsk ve Moskova yönetimleri bu anlaşmanın daha çok ekonomik ve sosyal entegrasyon üzerine olduğunu belirtse de hiç şüphesiz askeri ve stratejik anlamda da çok önemli duruyor. Son zamanlarda ekonomik sorunlar yaşayan Minsk şuanda Rusya’ya ekonomik olarak tamamen bağımlı durumda bulunuyor. Ülkenin çeşitli alanlarında yapılan yabancı yatırımın neredeyse tamamı Rusya’ya ait bulunuyor. Lukaşenko, Batı ile yaşanan her krizde özellikle arkasında Rusya’nın desteğinin olduğunu belirtiyor ve Belarus’a yapılacak her müdahalenin bir toplu yıkıma neden olacağının altını çiziyor.
