Papatyanın herkesin içini açan, koşup kendini o güzel papatya tarlalarının içine atma hissi yaratan bir etkisi var. Bu belki de güneşe benzediği içindir. Papatyanın İngilizcesi daisy, day’s eye’dan yani günün gözünden geliyor. Her sabah açılıp gece kapandığı için bu ismi almış. Dolayısıyla sırf renk ve şekil açısından değil, yaşamsal olarak da bir ilişkisi var güneş ile.
Teknik olarak ele alacak olursak; Papatya, papatyagiller(Asteraceae) familyasında sınıflandırılan Anthemis, Matricaria, Bellis, Leucanthemum ve Tripleurospermum gibi farklı cinslerden bitki türlerine verilen ortak addır. Ana vatanı Türkiye olup hemen hemen her yöresinde yetişebilir. Bahçelerde, çayırlarda, tarlalarda, kırlarda sıkça rastlayabilirsiniz. Ayrıca salataların vazgeçilmezi Marul da içimizi açan güzel papatyalarla aynı familyada bulunmaktadır.
Papatyalar bize mutluluk ve neşe verse de, Andersen’in “Papatya ve Tarla Kuşu” masalı en üzücü masallardan birisidir. Laleler ve şakayıkların yanında mütevazı bir biçimde yaşayan papatya, ona şarkılar söyleyen tarla kuşunun iltifatları ile çok mutlu olur. Ne yazık ki bir süre sonra, bir kız gelip laleleri keser; papatya çok üzülür fakat yine de akşam yapraklarını kaparken tarla kuşunu düşünüp neşelenir. Sabah yapraklarını tekrar açtığında, tarla kuşunun sesi uzaktan bir kafesin içinden gelmektedir. Papatya derin bir çaresizliğe düşer. Bu sırada tarla kuşu için küçük bir parça çimenlik almaya gelen iki oğlan papatyayı da kuşun kafesine koyarlar. Tarla kuşu çiçeği görünce kendisinden çalınan dünyanın acısını daha da hisseder. Papatya onu teselli etmek ister, fakat kokusundan başka hiçbir şeyi yoktur. Çocuklar kafesine su koymadığından tarla kuşu gece yavaş yavaş ölür. Papatya da yaprakları yere serili bir şekilde solar. Ertesi sabah çocuklar ölü kuşa bir cenaze düzenlerken papatyayı çimlerle birlikte tarla kuşunun mezarının üzerine koyarlar. Masal bu hüzünle son bulur.
Papatya, siyasal reklamcılığa da damgasını vurmuş bir çiçek. Ünlü “Papatya Kız” reklamında küçük bir kızın bir papatyanın yapraklarını sayarak kopardığı görülüyor. Yapraklar bittiğinde kamera kızın yüzüne odaklanıyor ve arka planda bir geri sayım başlıyor. Ses sıfıra geldiğinde ekranda bir nükleer bombanın patlama anı beliriyor. Arkadaki ses “ya birbirimizi seveceğiz ya da ölmeliyiz” diyor. 1964 seçimi döneminde Lyndon Johnson’ın kampanyası için Doyle Dane Bernbach tarafından hazırlanan bu reklam filmi, negatif siyasal reklamın öncüsü sayılıyor. Daha önce ev içi tüketim ya da araba gibi ürünler için kullanılan duygusal tepkiye dayalı reklam tekniği, ilk defa politik bir silah oluyor. Bugün pek çok kampanya bu ilke ile yürütülüyor.
Papatyanın sağlık açısından belki de çoğumuzun bilmediği birçok faydası bulunmaktadır. Sinüzite karşı en etkili etken maddelerden birine sahiptir, ayrıca güçlü bir antidepresan etkisi de vardır. Özellikle regl dönemlerinde kullanıldığında etkili bir yatıştırıcıdır, yine sağlıklı diş etleri için diş macunu sanayisinde de kullanılmaktadır. Saç rengini açıcı özelliği bulunur ve saç derisindeki kaşıntıya karşı kullanılabilir. Papatya’da bulunan Alfa bisabolol maddesi karşı ülsere kullanılmaktadır. Azulene maddesi de mide yanmasına karşı etkilidir. Yine apigenin maddesi, bayanların regl dönemlerindeki depresif durumlarına karşı etkili olan birkaç etkin maddeden biridir. Karaciğeri koruyan herniarin maddesi kır papatyasının tipik etkin maddelerinden biridir.
Papatya çayının kökeni Eski Mısır’a kadar dayanmaktadır. Eski Mısır’da halk güneş tanrısı Ra için düzenlenen törenlerde papatya çayı kullanılırdı. Yine bu çağlarda mumyalama ve çeşitli hastalıkların tedavisinde papatyanın kullanıldığı bilinmektedir. Romalılar döneminde sık olarak tüketilen papatya çayı ayrıca hoş kokusuyla tütsü olarak da kullanılırdı.
Son olarak herkesin papatya görür görmez aklına gelen ve hayatında en az bir kere yapmış olduğu papatya falı, aslında papatyanın doğuşu ve tabiatı itibariyle deformasyona uğramadığı sürece üzerindeki yaprak adedi bir tek sayıya denk düştüğü için (7,13,15 gibi) “seviyor” ile başlanmadığı sürece sonucunun üzücü olma ihtimali yüksek olan faldır. O yüzden siz siz olun her şeye severek başlayın!
İçinizdeki papatyaların solmaması dileğiyle.
Çok keyifle okudum😊 kalemine sağlık.
Çok kaliteli bi yazı olmuş. Huzurlandım. Ellerine sağlık 🙂