Cumartesi, Aralık 21, 2024

Film Analizi (Politik Bir Bakış): Şirinler (Smurfs)

Onlar bizim minik sevimli mavi dostlarımız. Şirin babası, huysuz, şakacı, süslü ve daha yüzlerce şiriniyle, mantar evlerinin içinde güzel köylerinde mutlu şirinler. Bugün sizlerle onları daha yakından tanımak, küçük dünyalarının arkasında bizlere neler anlatmak istediklerini görelim istedim. Hazırsanız buyrunuz şirinleyelim.

[WPGP gif_id=”4545″ width=”600″]

İlk defa 1958 yılında Belçikalı çizer Peyo (1928-1992) tarafından yaratılmış ve kendilerini göstermişlerdir. Birer televizyon karakteri olmadan önce çizgi romanlarıyla tanınan çoğu çizgi roman karakterlerinin tersine Şirinler Amerikan televizyonlarında yayınlanmasıyla ünlenmiş ve bugün dünyanın en bilinen çizgi karakterlerinden biri olmuştur. Her şeyden önce Şirinler’in çizeri Peyo’nun gerçek siyasi görüşlerinin ne olduğunu bilemediğimizi söyleyelim. Peyo bu tip konularda yorum yapan bir sanatçı değil. Hatta bu konuda oğlu Thierry Culliford babasının politik meselelerle ilgilenen birisi olmadığını söylüyor.

[WPGP gif_id=”4584″ width=”600″]

Smurf kısaltmasına dair söylentilerin de uydurma olduğuna emin olabilirsiniz, çünkü Şirinler çizgi dizi olarak ilk önce Belçika’da yayınlanmaya başlıyor ve adı “schtroumpf” olarak geçiyor. Bu kelime ise Siprou’nun çizeri Franquin’le birlikte yedikleri bir akşam yemeğinde uydurulmuş. Peyo yemekte masadaki tuzluğu istiyor, fakat o an için kelimeyi hatırlayamayıp “Bana şu schtoumpf’u verir misin?” diyor. Bu kelime ikisinin de hoşuna gidiyor ve bu kalıbı bizim çizgi diziden bildiğimiz anlamıyla “şirinlemek” anlamında kullanmaya başlıyorlar.

[WPGP gif_id=”4555″ width=”600″]

Şirinler çok sıkı sıkıya bağlı bir toplumda yaşıyor. Köyümüzde para birimi yok. Değiş-tokuş ile ticaret yapıyorlar. Paylaşım var. Şirinler her şeylerini herkes ile paylaşıyorlar. Çok az özel eşya var. Bunun dışında her şey herkesin. Herkes eşit olarak hem işçi hem mal sahibidir.

[WPGP gif_id=”4562″ width=”600″]

Her şirinin özel bir vazifesi ve yeteneği var ve bu yeteneğini toplumun faydası için kullanır. Her şirinin tek bir yetenekle sınırlı olması bana göre çocuklara kapasite sınırını endeksliyor ve bunu doğru bulmadığımı belirtmeden geçemem. Her şey kendi köylerinde üretiliyor. İhracat ve ithalata gerek yok.

[WPGP gif_id=”4565″ width=”600″]

Toplum bireylerden daha önemlidir. Çoğunluk onu oluşturan bazı parçalardan daha önemlidir.

[WPGP gif_id=”4549″ width=”600″]

Şirin Baba, Karl Marx’ı temsil ediyor. Kendi yaş ve bilgisindeki başkaları kadar eşit saygı gören bir lider değil .Marx gibi, onunda sakalı var, bir şekilde iyi karikatürize edilmiş olası bir şey. Ve son olarak, sosyalizmin geleneksel rengi olan kırmızı  giyiniyor.

[WPGP gif_id=”4559″ width=”600″]

Gözlüklü şirin ise akıllıdır ve eleştiri yapar. Fakat bu özelliklerinden dolayı hiç sevilmez. Aynı Lev Troçki gibi. Gözlük takışı da Troçki gibidir zaten.

[WPGP gif_id=”4568″ width=”600″]

Şirinler dünyasının en kötüsü tabii ki pek çoğumuzun açgözlülüğü, kabalığı, hilekarlığı ve kurnazlığıyla tanıdığı büyücü Gargamel. Ekonomik rasyonalizmin anti-sosyal etkilerinin açık bir ifadesi.

[WPGP gif_id=”4570″ width=”600″]

Gargamel’in kızıl kedisi acımasız serbest piyasa ekonomisinin işçisini temsil etmektedir. Hiç şikayet etmez ve sesi olmadığından mecazi olarak yakınması mümkün değildir. Ücretini müzakere edemez ve efendisi tarafından ne verilirse onu yer. Gargamel’den küçük ve daha bakımsızdır.

[WPGP gif_id=”4573″ width=”600″]

Mecazi olarak Gargamel Burjuva’yı temsil ederken, o  işçi sınıfını temsil eder. Gargamel’in kedisinin orijinal adı Azrail, bizde ise Azman olarak çevrilmiştir. Sömürülmüş ve sıkıştırılmıştır. Efendisi için dövüşüp avlanarak hayatını riske atar ve bu durumu sorgulayacak kapasitesi yoktur.

Ayrıca neden sadece erkek şirinler var? Tek dişi olan Şirine, Gargamel tarafından yapılmış Şirin Baba vasıtası ile de gerçek bir şirin olmuştur. Diye derinlere inecek iken Şirinler’in son filmi olan “Kayıp Köyde” birçok dişi şirinin yaşadığı büyülü bir köy karşımıza çıkıyor. Ve bence mavi dostlarımızı tamamlayan da bu oldu.

[WPGP gif_id=”4575″ width=”600″]

Bütün bu siyasi tartışmalar bir yana Şirinler’in şiddet ve saldırganlık dolu yüzlerce rakibine göre çok daha sıcak ve samimi bir dünyayı hayal ettirdiğini ve çocukların anlam dünyasına olumlu katkılarda bulunduğu aşikar. Bu kadar şiddetin, kavganın, açgözlülüğün olduğu bir dünyada Şirinler’in sıcaklığı hala çocuklarımızın ve bizlerin kalbini ısıtmaya devam ediyor. Ayrıca sevgili okur gönülden inanıyorum ki, ‘eğer uslu bir çocuk olursanız bir gün siz de Şirinler’i görebilirsiniz!’

[WPGP gif_id=”4577″ width=”600″]

Efnan Nazım
Psikolog

Related Articles

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -

Son Yazılarımız