Not: Julian Assange, WikiLeaks’in editörüdür.
Mike Pompeo, CIA direktörü olarak yaptığı bir konuşmada, ABD’nin gerçek muhalif güçlere değil, özgürce konuşma hakkına sahip olanlara savaş açması gerektiğini söyledi. Mike Pompeo, “editör olarak görev yaptığım” (Julian Assange burada kendisinden bahsediyor) WikiLeaks’in yani “devlet dışı düşman istihbarat servisinin” peşine düştü. Pompeo’nun dünya görüşüne göre, benim tutuklanmamı bir “öncelik” olarak nitelendirdiğinde Başsavcı Jeff Sessions’ın vurguladığı gibi, yönetim hakkında gerçeği söylemek suç nedenlerinden biri olabilir. Birkaç haber ajansı, federal savcıların muhtemelen komplo, hükümet mülkiyetinin çalınması ve Casusluk Yasasının ihlal edilmesi dahil olmak üzere birçok WikiLeaks üyesine karşı suçlamalarda bulunacaklarını belirtti.
Konuşma özgürlüğünü bastırmak için yapılan bu konuşma, WikiLeaks’in “Vault 7” serisinin başındaki ilk yayına tepki olarak gösteriliyor. Vault 7, dikkate değer CIA uyumsuzluğunu ve diğer eksikliklerin kanıtlarını yayınlamaya başladı. Bu durum milyarlarca vergi mükellefi maliyetiyle, ajansın ortaya çıkarılışını, siber virüslerin ve saldırı programlarının yaratılışının bir kısmını kapsıyor anlamına geliyor; bunun üzerine kontrolünü kaybedip daha sonra bu kayıp örtülmeye çalışılıyor. Bu yayınlar CIA’in, halkın her yerde bulunan elektronik ürünlerine ve otomobillerine ve bilgisayarlarına virüs bulaştırma çabalarını da ortaya koyuyor.
Halk tarafından seçilmemiş bir kamu hizmetlisi olan CIA direktörü, WikiLeaks gibi bir haber alma platformunu “dolandırıcılık”, “korkak” ve “düşman” olarak açık bir şekilde tasvir ettiğinde, tüm gazetecilerin de Wikileaks hakkında bu şekilde bahsetmesi gerektiğine dair bilgi vermiştir. Pompeo’nun, “WikiLeaks, -devlet dışı düşman bir istihbarat hizmeti- Amerikan vatandaşlarının hükümetleri hakkında dürüst bilgi alması konusunda anayasal hakkını hedefleyen bir hançerdir.” açıklaması pek de desteklenmedi. Bu suçlama, kendi başarısızlıklarını ortaya koyan konuşmayı yasaklamak isteyen bürokratlar tarafından hezimete uğratıldı.
Pompeo “Başkan Theodore Roosevelt, “İdarenin beceriksizlik veya diğer yetersizliklerden dolayı suçluluk duymaya çalışan, aptalca ya da hain kişilere verilmemesi gerektiğini anlamıştı. Roosevelt “Böyle bir çaba kendi başına suçtur.” diye yazmıştı. Başkan Trump ve yetkilileri de bu tavsiyeye kulak vermelidir.” açıklamasını yaptı.
Pompeo’nun bu kondua söyledikleri çok ciddi: “Julian Assange ilk özgürlükçü kişilerden biri değildir. Assange Londra’da bulunan Ekvator elçiliğinde oturuyor. O bir ABD vatandaşı değil.” CIA’in işlerinden biri olan yalanlama, kötülük ve yanlış yönlendirme, gerçeğin tek hakemliği ve anayasanın tercümanı olmaktan kök salan ben, kamu hizmetlisi olarak seçilmemiş bir yetkili için ne kadar tehlikeli olduğumun farkındayım.” ifadelerini kullandı.
Pompeo, WikiLeaks’in “bu dünyadaki otokratik rejimler üzerine odaklandığını, bunun aslında özgürce konuşmayı ve muhalefeti bastırmaya değil onları yıkma amacı içerisinde” olduğundan bahsetti.
Pompeo bir zamanlar WikiLeaks hayranıydı. 24 Temmuz’da partizan politikacı olan Pompeo sivri bir dille tweet attı: “Düzeltmenin basından alındığına dair daha fazla kanıt bulunması gerekiyor. Demokratik Ulusal Komite’den gelen 19.252 e-postalar WikiLeaks tarafından sızdırılmış.”
Assange, “Pompeo, siyasi rakiplerinin eksikliklerini ortaya koyan bir materyal yayınladığını gördüğünde WikiLeaks’i çok sevmişti. Yayınlarımız sadece Pompeo’nun pirinç kasesine dokunduğunda WikiLeaks onun hedefi haline gelmeye başladı. Pompeo daha sonra attığı bu tweet’i silmiş, ancak dijital çağda gerçeği gizlemenin zor olduğunu yavaş yavaş öğrenmesi gerekiyor.” ifadelerini kulladı.
Başkan Donald Trump attığı tweetlerde, “WikiLeaks tarafından sağlanan inanılmaz bilgilerin dürüst olmayan medya tarafından çok az bir şekilde çalınmıştır.” Trump, seçimlerin son ayında 164 defa WikiLeaks’ten bahsetti ve “WikiLeaks’i seviyorum” dediği görüldü.
Assange, “Bütün demokratik hükümetler kusurlu insanlar tarafından idare edilmektedir. Otokrasiler daha da kötüye gidiyor – “müşfik diktatörlük” bir efsanedir. Demokratik ve otokratik olan bu insanlar, hem hata yapmakta hem de suç işlemektedir ve çoğunlukla kendi ülkelerinden ziyade kendilerine hizmet etmektedirler. İşte WikiLeaks’in yayınlarının ası odak noktası bunlardır.” açıklamasında bulundu.
Konuşmasında ifade edilen “Pompeo doktrini”, ProPublica’dan Uluslararası Af Örgütü’ne, İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne kadar olan tüm önemli haberler ve araştırmacı insan hakları örgütlerini içeriyor. WikiLeaks’in ya da bu örgütlerin bir şekilde “istihbarat ajansları” olduğu mantığı, CIA’in bir medya çıkışı olduğu önermesi kadar absürd görünüyor. Hem gazeteciler hem de istihbarat ajansları kaynaklarını geliştiriyor, koruyor, bilgi topluyor ve raporlar yazıyorlar. Dünya bu riski göze alamaz ve anayasa, şeffaflık örgütlerinin Amerika ve küresel kamuoyunu bilgilendirmek için yaptıkları işe bulanan bir ağa izin vermez.
Özgür konuşma ve basının özgürlüğü ile özgürlük ve güvenlik arasındaki karşılıklı etkileşimin temel konuları cumhuriyetin kuruluşundan beri süre gelen bir olgudur. Zulme ve darbelere inanmak isteyenler, gerçeği küçümser ve amaçlarına ulaşmak adına bu gerçekleri bastırmak için kaçınılmaz olarak tarih tarafından unutulurlar. Adil bir dövüşte, John Milton’un söylediği gibi, ”Gerçekler her zaman kazanır.” cümlesini unutmayalım !
KAYNAK: Washington Post
