Dünyada futbol, neredeyse her ülkede her dönemde en çok takip edilen ve en çok konuşulan konuların başında gelir. Ülkemizde de futbol gündemi sürekli olarak hayatımızın bir parçası haline gelebiliyor. Türkiye’de futbol üzerine ne kadar akademik tezler, yazılar veya kitaplar üretiliyor? Bu konuda pek de iyi olduğumuz söylenemez ne yazık ki. Peki, futbol sadece top koşturan 22 oyuncunun oynadığı bir spordan mı ibaret? Elbette hayır. Çok daha fazlası...
Ülkemizde futbola -veya genel anlamda spora- dair yazılmış kitaplar ne yazık ki çok değil. Olanlar da genellikle çeviri oluyor. Fakat bu alandaki önemli bir eksiği kapatmak adına bir çalışma yapıldı.
“Bi Dünya Futbol” Kitabı
2 yıl boyunca beraber çalıştığımız ve bana yazı yazma konusunda teknik bilgiler vererek gelişmeme katkısı olan sevgili dostum TRT Spor yorumcusu Serkan Akkoyun, Teras Kitap’tan çıkan “Bi Dünya Futbol” adlı kitabıyla, hepimizin futbola olan bakışını değiştirecek bir çalışmaya imza attı.
Serkan Akkoyun, futbol taktikleri ve analizleri konusunda çok bilgili ve sürekli olarak kendisini geliştiren bir spor yorumcusu. Futbolcuların hayatları hakkında topladığı ve bizlere aktardığı bilgiler için çok emek sarfediyor diyebilirim. Serkan Akkoyun, “Bi Dünya Futbol” kitabıyla da dünyadaki ünlü futbol oyuncularının hayat hikayelerini bize aktardı. Futbolun, aslında hayatın gerçekleriyle sıkı bir ilişki içinde olduğu ve aşk, mutluluk, heyecan, hırs, tutku ve daha birçok duyguyla yoğurulduğunu aktarıyor bize Bi Dünya Futbol…
ÜLKEMİZDE BU ALANDA ÖNEMLİ BİR EKSİĞİ GİDERECEK
Bi Dünya Futbol kitabı çok ilgi gördü. Kullanılan dil herkesin anlayacağı şekilde çok sade ve gösterişten uzak ama bir o kadar da samimi. Serkan Akkoyun’un böylesi bir kitabı yazması beni çok sevindirdi. Türkiye’de futbol üzerine yazılan kitaplar çok az ne yazık ki. Bu kitap bu alandaki eksikliği önemli ölçüde giderecek diyebilirim.
Sevgili dostum Serkan Akkoyun’a kitap üzerine röportaj teklifimi geri çevirmediği için çok teşekkür eder, bu yoldaki başarılarının devamını dilerim. Hadi gelin kitabın çıkış hikayesini Serkan Akkoyun’dan dinleyelim.
Böyle Bir Kitap Yazma Fikri Nasıl Oluştu?
Yaklaşık 10 yıl önce ilk yazım yayınladığında başladım bu hayali kurmaya. Bir fikirden ziyade bir hayaldi önce. 10 yıl hiç durmadan yazdım. Spor medyasının her alanında çalıştım. Gece editörü de oldum, fotoğraflardan internet sitelerine manasız galeri haberler de yaptım, radyo programı da sundum. Şu anda da televizyonda yorumculuk yapıyorum. Ama tüm bunları yaparken vazgeçmediğim tek şey yazmak oldu. Özellikle de olayların ve kişilerin hikayelerini yazdım. Bir gün o zamanlar beraber aynı gazetenin internet sitesinde çalıştığım arkadaşım Hasan Cemal’in vasıtasıyla Sezai Yıldırım ile tanıştım. O da beni kitabın editörlüğünü de yapan Mertcan Ermiş ile tanıştırdı. Birkaç ay sonra da zaten kitap çıkmış, hayal de gerçeğe dönüşmüş oldu.
Kitabın giriş ve bazı bölümlerinde bizimle paylaştığın eski notların var. Onların hikayesi nedir? Senin için ne ifade ediyor?
O notlar benim meslek hayatıma giriş notlarım aslında. Şöyle ki; bundan 20 sene önce çocukken mahalle maçları yapardık ve ben o maçların kadrolarını, atılan golleri hatta maçta olan kavgaları ile tuttuğum bir deftere not alırdım. Takımlara da kendimce Real Madrid, Manchester United gibi isimler verirdim. O defterin tamamını ne yazık ki saklayamamışım ama en azından 4 yaprağı elimde. O notlar benim için çok değerli. Ben bir spor editörüyüm, dergilerde, internet sitelerinde spor yazıyorum ve televizyonda yorumluyorum. İnsanlar hep ‘Bu mesleği yapmaya nasıl karar verdiniz’ diye soruyor. Aslında ben karar vermemişim, zaten çocukluktan bu yana yapıyormuşum. O notlar da bir hayali yaşayan çocuğun ilk adımları.
–Kitapta Seni En Çok Etkileyen Hikaye Hangisi?
Valla hep dalga geçerdim ama sanırım insanlar o cevabı boşuna vermiyormuş, şimdi ben de kullanacağım: Hepsinin yeri ayrı… Tabii ki hepsinden çıkarılacak güzel mesajlar ya da insanları etkileyecek detaylar var ama ben Halilodzic’in hikayesinden, Cristiano Ronaldo’nun insani yönünden ve Carlos Tevez’in yaşadığı onca şeyden sonra geldiği noktadan etkilendim.
Bu alanda Türkiye’de çok az sayıda kitap olduğunu düşünürsek, sence bu kitap nasıl katkı sağlayacak?
İlk dileğim yayınevlerine cesaret vermesi olur. Çünkü bence bu alanda kitap yazacak, üretimde bulunacak insanlar var ama yayınevleri yok. Sadece çeviri yayınlar yeterli olmaz. Türk yazarların da motive edilmesi lazım. Onlara şans tanınması lazım. Bu açıdan yayınevim Teras Kitap’a teşekkür ediyorum. Çok cesur bir iş yaptılar ve önceliği maddiyata değil, bu alana katkı sunmaya verdiler.
–Son olarak, biliyoruz ki Premier ligi çok yakından takip ediyorsun. Bu sene sence en büyük şampiyon adayı kim olacak?
Guardiola nerede ise benim şampiyonluk adayı takımım odur. Yine Manchester City diyorum. Ama Şampiyonlar Ligi kazanacaksa Pep hocam, ligi kazanmasa da olur. Ben Guardiola’cıyım, takım önemli değil 🙂
KİTABIN ARKA KAPAĞI;
Burada okuyacağınız hikayelerinin hepsinin başrolünde futbol varmış gibi görünse de, aslında ana kahraman, hayatın ta kendisi. Hayal kırıklıkları, mutluluklar, yoksulluktan kurtulma çabaları, baba-evlat ilişkisi, aşk… Bu kitapta, tüm dünyanın tanıdığı futbol yıldızlarının hayatlarındaki ‘insanın’ serüvenine tanık olacaksınız. Ve hepsinde kendinizi göreceksiniz. Yaşadıklarınız kadar, yaşamanız muhtemel olanları da…