Diwali: Neşe, Refah ve Işık Festivali

0
1754
Diwali

Diwali, neşe ve refah festivalidir; iyiliğin zaferinin kutlanması anlamına gelir. Bu aynı zamanda Ram ve Ravan’ın hikayesidir. Diwali ilk kez Lord Rama’nın on dört yıllık sürgünden geri döndüğünde kutlanmıştır. Diwali festivaliyle ilgili birçok mitolojik hikaye arasında en bilineni kötülüğe karşı iyiliğin zaferini anlatan Ram ve Ravana’nın hikayesi yer alır.

Diwali: Neşe, Refah ve Işık Festivali

-Advertisement-

Ramaya’nın Hikayesi

Binlerce yıl önce, Ayodya şehrinde, Dasaratha adında, üç kraliçe ve dört prensesi ile birlikte ülkeyi yöneten bilge ve iyi bir kral vardı. En büyük oğlu Ram ve onun güzel eşi Sita, diğer prens kardeşleriyle ve eşleriyle mutlu bir şekilde yaşıyordu. Fakat Kral Dasaratha’nın eşlerinden biri Ram’ı kıskandı, oğlunun Bharat’ın kral olması için 14 yıl boyunca ormana sürgüne gönderildiğini iddia etti. Bir zamanlar karısının herhangi bir dileğini yerine getireceğine söz vermiş olan çaresiz kral, Ram’ı ormana sürgün etti. Böylelikle Ram, sevgi dolu eşi Sita ve sadık küçük kardeşi Lakshman eşliğinde yola koyuldu.

Sürgün edildikten birkaç yıl sonra Surpanakha adlı bir şeytan, Ram’ı gördü ve ona aşık oldu. Ram’dan kendisiyle evlenmesini istedi fakat Ram onu reddetti; kendisinin yerine Lakshman’a gitmesini istedi. Lakshman da onu reddetti. Öfkeli Surpanakha, ona gerçek şeytan formunu gösterdiğinde Lakshman onun burnunu ve kulaklarını kesti.

Surpanakha
Surpanakha

İblis Surpanakha ağlayarak kendisi gibi bir şeytan olan kardeşi  Lanka’nın Kralı Ravan’a gitti. Kardeşini üzgün ve yaralı gören Ravan, öfke ve intikam yemini etti. Altın bir geyik şeklini alan başka bir şeytanın yardımıyla, Ram ve Lakshman’ın dikkatini dağıttı ve Sita’yı kulübelerinden kaçırdı. Ram ve Lakshman döndüğünde Sita kayıptı! Onlar gittiklerinde kulübede kötü şeylerin olduğunu anladılar ve hemen onu aramak için ormana koştular.

Yolda onlara yardım etmek isteyen bir maymun ve ayı ordusuyla karşılaştılar. Ordular arasında bir zamanlar Ram’ın hizmetinde olacağına yemin eden Hanuman adlı bir maymun vardı. Şimdi Hanuman sıradan bir maymun değildi. Dağların üzerinden uçabiliyor, büyüklüğünü istediği gibi değiştirebiliyor ve süper insan gücüne sahip olabiliyordu. Tek bir adımda okyanuslara sıçradı. Besbelli Ram’ın en güçlü müttefiki olacaktı…

Sonunda, Sita’yı Ravan’ın güzel bahçelerinden birinde hapsedilmiş halde bulan Hanuman; Ram’nın Sita’yı yakında kurtarmak için burada olacağına ikna etti. Sita’nın yanından ayrılıp maymunların ve ayıların yanına döndü; hep birlikte Lanka’ya doğru yürümeye başladılar…

Çok geçmeden iki güçlü ordu arasında büyük bir savaş başladı ve Ram’ın askerleri Ravan dışındaki bütün şeytanları öldürmeyi başardı. Savaş artık Ram ve Ravan arasındaydı. Ram, Şeytana özür dilemesi ve Sita’yı geri vermek için son bir şans verdi fakat Ravan bunun yerine silahlarını kullanmaya devam etti. Buna karşılık Ram da acımasızca savaştı ama tüm çabalarına rağmen Ravan’ı öldürmeyi başaramıyordu. Nihayet Ravana’nın kardeşi ibhishana, Ram’a Ravana’nın en zayıf noktasının göbeğinde olduğunu söyledi. Ram, Tanrılar tarafından kendisine verilen bir ok kullanarak Ravan’ı göbeğinden vurdu ve onu anında öldürdü. Böylece, Ram ve sevgilisi Sita sonunda yeniden bir araya gelebildi.

Savaş bitmiş, düşman yenilmişti; 14 yıllık sürgünün de sonuna gelinmişti. Ram, Sita ve Lakshman evlerine dönmeye karar verdiler. Şehre ulaştıklarında sokaklar çiçek ve lambalarla süslenmiş; her yerde mutluluk ve sevinç vardı. Halk onların dönüşlerini heyecanla bekliyor ve bunu kutluyordu.

İşte bu yüzden her yıl Diwali’de, Rami, Lakshman ve Sita’nın evlerine dönüşünü kutlamak için sokaklar, evler ve ofisler Ayodhya şehri gibi ışıklarla aydınlatılıp renklendiriliyor.

Diwali: Neşe, Refah ve Işık Festivali

Festival, çeşitli nedenlerden ötürü Hindular, Sihler ve Jainler tarafından kutlanıyor; ancak buradaki ana tema, karanlığın üzerindeki ışığın, kötülüğe karşı iyiliğin zaferidir. Kutlamak için evler mumlarla ve renkli ışıklarla dekore edilir, hediyeler verilir ve şehirlerde büyük havai fişek gösterileri düzenlenir.

Festival, Hindu Ay takvimine göre kararlaştırılmasına rağmen, genellikle Ekim ortası ile Kasım ortası arasında düşer. bu yıl 7 Kasım’da sona erdi ve ortaya oldukça renkli ve coşkulu görüntüler çıktı. Her bir inancın festivali kutlamak için kendine özgü bir sebebi olsa da, en bilinen öykü Ramayana’dır.

Peki Diwali’de Ne Yenir ?

Diwali’de festivalle yakından ilişkili olan yiyecekler, bir dizi renk ve çeşitten oluşan zengin tuzlu ve tatlı yemekler hazırlanır. Aileler çoğunlukla hediye alışverişinde bulunup havai fişek gösterilerini izledikten sonra evlerinde yemek hazırlar.

Diwali: Neşe, Refah ve Işık Festivali

Işıkların ve eğlencenin ötesinde Diwali, hayata yansıyacak ve gelecek yıllar için değişiklikler yapmayı planladığınız veya dilediğiniz bir zaman dilimidir. Bu zaman diliminde insanlar, başkaları tarafından yapılan yanlışları unutur ve affetmeye yönelir. Bu yüzden ülkenin her yerinde şenlik ve dostluk hüküm sürer.

Diwali birleştirici bir olaydır ve en zor kalpleri bile yumuşatır. İnsanların neşeyle kaynaştığı ve birbirini kucakladığı bir zamandır.

Brahmamuhurta sırasında uyanmak (sabah saat 4 ya da güneş doğmadan 1 saat önce), sağlık, etik disiplin, işteki etkinlik ve manevi gelişim açısından büyük bir nimet olarak düşünülür. Bu Diwali geleneğini kuran bilgeler, soydaşlarının kendi çıkarlarını gerçekleştireceklerini ve yaşamlarında düzenli bir alışkanlık haline getireceğini ummuş olabilirler.

Diwali ritüellerinden biri de Kuzey Hindistan’daki Hindu tüccarların bu dönemde yeni hesap kitapları açması ve gelecek yıl boyunca başarı ve refah içinde yaşamak için dua etmeleridir. Evler temizlenir ve gün boyu renkli objelerle dekore edilir; gece kandil lambaları ile ışıl ışıl aydınlatılır. İnsanların kalplerine iyiliği aşılamayı amaç edinmiş olan bu festival, dördüncü gününde Vaishnavites tarafından yapılan bir kutlama olan Govardhan Puja’yı yani insanların kalplerine “sadaka vermeyi” işler.

Diwali Hindistan

Hindular, ışığın kalbin odasında sürekli olarak parıldadığına inanırlar. Diwali ışıkları da iç aydınlatmanın zamanının geldiğini gösterir. Sessizce oturmak ve bu yüce ışıkta aklı sabitlemenin ruhu aydınlattığını düşünürler. İçsel benliğinizi aydınlatın ve yüceltin…

-Advertisement-

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here