Kadıköy’de Bulunan Boğa Heykelinin Bilinmeyen Hikayesi

0
2790

İçindekiler

Yazan: Mihrişah Danat
Kadıköy’ün simgelerinden olan herkesin önünde fotoğraf çektirdiği bu ünlü boğanın hikayesi tam anlamıyla ne acaba?
Boğa heykeli 1864 yılında Fransız heykeltıraş olan Jules Isidore Bonheur tarafından yapılmış olup ilk kez 1865 yılında Fransa Güzel Sanatlar Akademisi Resmi Sanat Sergisi’nde sergilenmiştir.
Kadıköy'de Bulunan Boğa Heykelinin Bilinmeyen Hikayesi
Aslında bu boğa figürü Antik Yunan dönemine ait gümüş sikkelerde yer alan bir figürdür. İtalya da yer alan Lucania bölgesinde Atina’lı Perikles’in kurduğu Thouriou kentinde bastırılan gümüş sikkelerin ön tarafında zeka, sanat, ve barış tanrıçası Athena, arka tarafında ise boğa figürü yer almaktadır. Peki Antik Yunan kültürüne ait olan Fransız heykeltıraşın yaptığı boğa heykeli ülkemize nasıl geldi?
Kadıköy'de Bulunan Boğa Heykelinin Bilinmeyen Hikayesi
Sultan Abdülaziz, İmparator III. Napolyon’un kendisini ülkesine davet etmesine olumlu cevap vermiş ve Fransa’nın İstanbul Büyükelçisi Kont M. Bourrée, 1867 yılında Fransız İmparatoru III. Napolyon’un Paris Sanayi Sergisi’nin açılışı nedeniyle Sultan Abdülaziz’i Paris’e davet etmiştir. İlk kez bir Osmanlı padişahı, savaş dışında bir nedenle yabancı bir ülkeyi ziyaret etmiştir.
Temmuz başında açılan sergiyi imparator III. Napolyon ile beraber ziyaret eden Sultan Abdülaziz sergide tokuşan boğa heykelinin mimarı Jules Isidore Bonheur ile tanışmış ve heykelin bir kopyasını kendisi için de yapmasını istemiştir.
Sultan Abdülaziz’in hayvanlara karşı, özellikle de aslan ve kaplanlara özel bir ilgisi vardır. 1867 yılında ziyaret ettiği Paris sanat sergisinde gördüğü heykelleri beğenen sultan, 24 tane heykel sipariş etmiştir. Fransız heykeltıraş Pierre Louis Rouillard başkanlığında Isidore Jules Bonheur, Louis Joseph Doumas, Hippolythe Heizler, Louis Joseph Leboeuf ve Paul Edouard Delabriere isimli heykeltıraşların yer aldığı heykeltıraş grubu Sultan’ın sipariş ettiği 24 heykeli yapmıştır. Tokuşan boğa heykeli, bu heykellerden biridir.
Boğa heykeli hakkında anlatılan başka bir hikaye daha vardır. 1800’lü yıllarda kömür madenleri yüzünden Almanya ile Fransa arasında sorun olan Alsace-Lorraine bölgesi, 1860’lı yılların başında Fransızların eline geçmiştir ve Fransasızlar, Almanya’yı dize getirmenin bir sembolü olarak boğa heykelini yönü Almanya’ya bakacak şekilde Alsace-Lorraine’ye yerleştirirler. Ancak Bismarck ile yeniden güç kazanan Almanlar, Alsace-Lorraine bölgesini Fransızlardan geri almak için tekrar saldırırlar ve başarılı olup savaşı kazanırlar. Almanya, kazandığı zaferin ganimeti olarak da tokuşan boğa heykelini başkent Berlin’e getirilmesini sağlar. Böylece Fransızların zafer sembolü Almanlara geçer.
1917 yılına kadar Berlin’de kalan heykel, 1. Dünya Savaşı’nın sonuna doğru Alman Kralı II. Wilhelm tarafından Osmanlı- Almanya dostluğunun bir nişanesi olarak Enver Paşa’ya hediye edilmiştir ve heykel Yıldız Sarayı önüne yerleştirilmiştir.
Kısa bir süre Yıldız Sarayı’nda yer alan heykel daha sonra Enver Paşa’nın çiftliğine taşınmıştır. 1918 yılında Enver Paşa’nın yurtdışına kaçmasından sonra yıllarca çiftlikte unutulan heykel 1950 yılında Lütfi Kırdar kongre salonunun merasim alanına taşınmıştır. 1960 yılında ise bu kez Taksim Gezi Parkı’na yerleştirilmiştir. Taksim Gezi Parkı’nda da kısa süre duran heykel 3. kez Lütfi Kırdar kongre salonunun önüne taşınmış ve 1969 yılına kadar burada kalmıştır.
1970 yılında boğa heykelinin yeni durağı artık Kadıköy’dür. Eski Kadıköy Şehr-Emaneti binasının yanına yerleştirilen heykel 1987 yılında bugünkü yeri olan Kadıköy Altı yol kavşağına taşınmıştır. İşte her gün binlerce insanın önünden geçtiği, buluşma noktası olan 150 yıllık boğa heykelinin hikayesi…
-Advertisement-

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here