Musine Kokalari: Siyasal Zulüm Karşısında Kaybolmuş Bir Meydanı Okumanın Hikayesi

0
957

Musine Kokalari, siyasi muhalefetin simgesi olan Arnavut bir yazardı. Kokalari, erkek kardeşini öldüren despotik bir rejim yüzünden hayatının çoğunluğunu sürgünde geçirmiş, hapsedilmiş ve kamuoyu önünde de aşağılanmıştır. Onun cesur hikayesi, adaletin başarısızlığı nedeniyle onun gibi büyük bir yazarın temel haklarından mahrum edilmesi, gizli belgelerin ortaya çıkarılmasından sonra gün ışığına çıkmıştır.

Kokalari, Arnavutluk’taki komünist öncesi dönemde yaşayan ilk kadın yazardı. Erken yaşlardan itibaren edebiyat ve ulusal folklor konularına ilgi gösteren Kokalari, 1917 yılında Adana’da dünyaya gelmiştir. Kokalari’nin ailesi, siyasal aktivite ve edebiyatın merkezinde yer alan bir aileydi.

Ailesi 1920’de, yerlisi oldukları güney Arnavutluk bölgesinde bulunan Gjirokastra şehrine geri döndü. Kokalari, 1938’de İtalya’nın Roma kentinde olan La Sapienza Üniversitesi’nin edebiyat çalışmalarına başladı. Burada, 2016 yılında yayımlanan “My University Life” adlı günlüğünü yazdı. Daha sonra 1941’de “My Grandma Says” adlı ilk kitabını yayınladı. Bu kitap, Gjirokastra’daki derin ataerkil bir toplumda yaşayan kadınların günlük yaşamlarında verdikleri mücadeleyi konu alır ve bu kitap aynı zamanda erken bir feminist metin olarak da görülür.

-Advertisement-

Siyasi Muhalif ve Yazarlık

Muhaliflik, Kokalari’nin çalışmaları sırasında anti-komünist ve anti-faşist hareketlere katılması sırasında gerçekleşti. 1942’de Arnavutluk’a dönüşünde politik eylemlerine Arnavutluk Sosyal Demokrat Partisini kurduğu dönemde de devam etti. Kardeşinin kitap dükkanı entellektüelliğin cazibe merkezi haline geldi. Sonuç olarak, Kokalari ailesi komünist rejim (Ulusal Kurtuluş Hareketi-Ulusal Kurtuluş Cephesi) tarafından gözetim altında tutuldu. Musine’nin iki erkek kardeşi olan Vesim ve Muntaz, siyasi eylemleri nedeniyle devlet tarafından infaz edildi. Musine, 1945’te totaliterliğe karşı olan görüşlerini açıkça ifade ettikten sonra birkaç kez gözaltına alındı ve tutuklandı.

Musine Kokalari: Siyasal Zulüm Karşısında Kaybolmuş Bir Meydanı Okumanın Hikayesi
Musine Kokalari. Linda Kokalari/Musine Kokalari Institute,

Daha sonra seçimlerin ertelenmesini ve çok partili seçimlerin yapılmasını destekleyen bir siyasi hareket olan Demokratik Koalisyon’a katıldı. Kokalari, Birleşik Krallık ve ABD’li temsilcilerin bu seçimleri gözlemleyeceğini umdu. Fakat bu koalisyonun 37 üyesi Arnavut devletinin vatan hainleri ilan edilerek tutuklandı. Bu duruma ne ABD ne de Birleşik Krallık müdahale etti.

Musine Kokalari’nin Saçları Koparılıyor

Kokalari, 1946’da Arnavutluk’un başkenti Tiran’da mahkemeye çıkarılmadan önce direniş gösterdi. Tehdit edildi, gözü korkutuldu ve baskı altında tutuldu. Arşiv belgelerine göre seyircilerin Kokalari’nin kafasındaki saçları koparmaya çalıştığı görülüyor. Duruşması, yüksek sesle konuşan insanlar tarafından dışarıdaki kalabalığa iletildi. Albanian Telegraph Agency tarafından çekilen fotoğrafta onun acılara katlanan suratını görebiliyoruz. Ayrıca giydiği elbise ise kardeşlerinin idamı yüzünden yasta olduğuna da işaret ediyor. Onun bu güçlü imajı, Arnavutluk’taki gazetelerde 2 gün üst üste ön sayfalarda gösterildi.

Musine Kokalari: Siyasal Zulüm Karşısında Kaybolmuş Bir Meydanı Okumanın Hikayesi
Albanian Telegraphic Agency

Bu duruşma, yetkililerin bu süreçte “devletin düşmanları“nı etkili bir biçimde ortadan kaldırmayı planladığı 6 duruşmanın 2.’si idi. Bu dava, “siyasi muhalifler davası” olarak adlandırıldı ve rejimin özgür konuşmaya karşı aldığı tavra yönelik bir mesajdı. Fakat bu dava Musine Kokalari durdurmaya yetmedi. O ana tanık olanların kayıtlarına göre Kokalari şu sözleri söyledi: “Ülkemi sevmek için komünist olmaya gerek yok.” Kokalari’nin bu cesaretine rağmen, tutuklandığı ve yargılandığı süreçte ciddi ve uzun süreli işkencelere maruz kalmıştır. Mahkeme, uzun süre boyunca onun konuşmasına da izin vermedi.

Ülkesine 16 yıl hizmet veren Kokalari, 20 yıl hapse mahkum edildi. Arnavutluğun kuzeyinde işçi olarak çalıştığı süreden daha fazla bir süreydi bu. Yaptığı iş ağır ve zorlu olduğundan dolayı kendisinin bir “harç uzmanı” olduğunu söyleyerek şakalar yapardı. Boş olduğu günlerde kütüphaneleri ziyaret eder ve kamuya açık alanlarda gizli polislerin gözetimi altında kitaplar okurdu. Yazmasının yasak olmasına rağmen, Sosyal Demokratik Hareketi’n kurulmasına dair gizli bir bir şekilde yazdığı el yazmasını tamamladı. Arnavut hükümeti kanser tedavisini reddettikten sonra Kokalari 1983’te hayatını kaybetti. Kokalari öldükten 2 sene sonra Arnavutluk’ta Komünist rejim yıkıldı.

Musine Kokalari: Siyasal Zulüm Karşısında Kaybolmuş Bir Meydanı Okumanın Hikayesi

Hukukun Kırılganlığı

Komünist rejim tarafından Kokalari’ye uygulanan baskı yüzünden Arnavut toplumunda yankı bulacak olan sesi ve yazıları sürekli engelleniyordu. Kokalari, kadınların karşılaştığı zorluklar hakkında yazarken diğer yandan da dağınık olan yerel lehçeyi berrak bir şekilde kullanmıştır. Ülkesinin modası geçmiş olan demokrasisine geniş bir bakış açısı getirmiştir. Bunun özünde, özgür konuşmanın sivil topluma katılımın önün açması ve katkıda bulunması anahtar olarak görülüyordu. Bu da bizlere demokrasilerin bizlere gelişim yolunda nasıl hizmet ettiğini göstermektedir. Kokalari’nin ve çağdaşlarının bu sebepten dolayı yargılanması da bizlere hukuk kurallarının nasıl kırılgan olduğunu gösteriyor.

Nisan 2015’te Arnavutluk parlamentosu, bireylerin gizli polis ve Sigurimi* dosyalarına erişimini sağlayan bir yasa çıkardı. Kokalari’nin ailesi 2017’de Sigurimi’nin Musine Kokalari için tuttuğu belgeleri kamuoyun sundu. Yayınlanan belgelerin içinde mahkemede hakim ve kalabalık önünde durduğu güçlü ve meydan okuyan fotoğrafı mevcut. (Ana görsel). Kokalari, demokrasi hakkında çok az bir deneyimi olan ve 20. yüzyılın büyük bir kısmında izole edilen bir ülkede ses getiren siyasi muhalifliğin bir kanıtıydı. Ülke hala komünist geçmişiyle mücadele ediyor.

Kokalari’nin doğumunun 100.yılı, bir kadının Arnavutluğun siyasi ve kültürel yaşamına yaptığı katkıyı yansıtmaktadır. Onun hayat hikayesi, dokunaklı ve tutkulu bir hikayenin başarısıdır. Bu hikaye aynı zamanda -Arnavut olanlar veya olmayanlar için de- baskıyla maruz kalmış insanların da hikayesidir.

Sigurimi: Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti’nin gizli servisiydi.

Kaynak: The Conversation

Yazan: Agata Fijalkowski

Çeviren: Marwan Nadhim

-Advertisement-

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here