4 Nisan Salı günü iki yüze yakın sinemada distopya klasiği olan 1984 kitabının film versiyonunun gösterimi yapılacak. Amaçsa siyasi tartışmaları teşvik etmek.
Toronto – Canada – 1984 filmi dünya çapında iki yüzden fazla sinemada eş zamanlı bir şekilde ABD başkanı Donald Trump’a karşı protesto olarak gösterime girecek.
Film düşüncesi, ”ulusal film gösterimi günü” olarak adlandırılan etkinlikte olacak şekilde, New York Long Island’daki Sinema Sanatları Gösterim Merkezi müdürü Dylan Skolnick ve Avon Tiyatro Filmi’nde film programı direktörü olan Adam Birnbaum’un parlak bir fikri olarak ortaya çıktı.
Dylan ve Adam, ABD başkanlık seçimleri sonrası oluşan yeni yönetim hakkında neler hissettiklerini ifade etmek üzere bir film etkinliği düzenleme fikrini tartışmaya başladı.
Al Jazeera’ye konuşan Skolnick, ”1984 filminin, ABD’deki mevcut siyasi iklim göz önüne alındığında mükemmel bir film olacağını fark ettik.” açıklamasında bulundu.
Skolnick, “Trump yönetimi, 1984 kitabındaki gibi özellikle gerçek kavramları zayıflatılarak ve yabancı düşmanları şeytanlaştırılarak yansıtıldı.” dedi.
1984 kitabı, her yerde hükümetin gözetimi ve savaşın olduğu bir dünyada gerçekleşmektedir. Devlet, bağımsız düşünceyi ve bireyselliği yasaklayan bir partinin kontrolü altındadır ve vatandaşlarını ekranlardan izleyen ”Düşünce Polisi”ne sahiptir. “Big Brother” bu devletin önde gelen lideridir.
Skolnick, kitapla ilgili düşüncelerini “Kitapta, ‘iki artı iki eşittir dört’ diye söyleyebilme özgürlüğü merkezi bir çizgidedir, hatta hükümet size ‘iki artı iki eşittir beş eder’ diyorsa bile.” sözleriyle belirtti. Ayrıca “Harika bir kitap ve şu anda dünyada olan şeylerle çok bağlantılı.” diye de ekledi.
Trump göreve başladığından beri kayıtsız olan göçmenlerin sınır dışı edilmesi için ant içmişti ve altı Müslüman ülkeden gelen yabancı vatandaşların ABD’ye girmesini engelleyen bir karara imza atmıştı.
Trump ve personeli, gazetecilere ve haber kuruluşlarına karşı defalarca “sahte haberler” terimini kullandı ve Trump’ın danışmanı olan Kelly Conway, Beyaz Saray Basın Sekreteri Sean Spicer tarafından yapılan ve yanlış olan ifadeleri savunmak adına kullanılan “alternatif olgular” terimini kullandı.
Skolnick “Filmin gösterim tarihi 4 Nisan olarak seçildi, çünkü kitabın kahramanı olan Winston Smith’in gizli bir günlüğü tutmaya başladığı günle aynı tarihe denk gelmesi istendi. Fikir kamuoyuna açıldıktan sonra ABD çapında çoğu sinemaya ulaştı.” dedi.
Öncelikle ABD’de yüz doksandan fazla sinemada ve daha sonra da İngiltere, Kanada, İsveç ve Hırvatistan’da gösterime girecek.
Sinemaların çoğu, bilet satışlarından gelen paranın bir kısmını sivil haklar konusunda çalışanlara ve kuruluşlara veya diğer önemli konularda çalışan organizasyonlara bağışlayacak.
Toronto’da Kraliyet Sineması kazançlarının bir bölümünü, Kanada’daki insan haklarını ve özgürlüklerini savunan bir kurum olan Kanada Sivil Özgürlükler Birliği’ne bağışlayacak.
Skolnick, bu olayın aynı zamanda özellikle Trump yönetiminin sanata, insani kuruluşlara ve kamu yayıncılığına karşı yaptığı finansman kesintileri üzerine tam zamanında gerçekleştiğini söyledi. Fakat bu, ABD dışında da siyasi katılım konusunda büyük yankılar buldu.
Hiç kimse Orwell’in dünyasında yaşadığımızı ima etmiyor. Ancak dünyanın günümüzdeki halinde insanların iyice ayrışmaya başlamasına ve hükümetlerin ne isterlerse yapmalarına izin mi verilecek?
Bu gerçekten de insanların konuşmasına, tartışmasına ve ABD’deki siyasi görüşmeleri aktif hale getirmesine yönelik tasarlandı ve bu durum dünya çapında yaygınlaşmaya başladı.
Yazar: Jillian Kestler-D’Amours
Çeviren: Marwan Nadhim
Kaynak: Aljazeera
