Yaratma tutkusu insanın en belirgin özelliklerindendir.
Dövme zaman zaman soyluluğun, köleliğin, askerliğin, ergenliğin, kabileye aidiyetin ve kötülüklerden arınmanın ifadesi olmuştur. Şamanizm, Paganizm, Taoizm, Budizm, Maniheizm ve Zerdüştlük gibi inanışların izlerini taşır.
Dövmenin ilk izlerine Avusturya’da, Yunanistan’da, Japonya’da, Mısır’da ve Afrika’da rastlanmıştır.
M.S. 4. yüzyılda katolik kilisesi “Tanrının imajını bozuyor” gerekçesiyle Roma’daki köle ve mahkumların yüzüne dövme yapılmasını yasaklamıştı.
M.Ö. 3000 yıllarında yaşamış olan Ötzi’nin vücudunun çeşitli yerlerinde toplam 57 adet dövme bulunmaktadır.
Yeni Zelanda’da savaşçı ruha ve yüz dövmelerine sahip Maori’ler, Moko denilen yüz dövmeleri uyguluyordu. Moko, kadınlar için güzellik, erkekler için savaş simgesiydi. Geleneksel Maori yöntemine göre düz uçlu bir keski ile yüze şekil kazınıyormuş. Yara iyileştiğinde tekrar açılıp, içi bitki özleri ve kromdan oluşan mürekkep ile dolduruluyormuş.
Malezya’nın Borneo kentindeki Iban kabilesi, kelle avcılarının yeridir. Dostlarını düşmanlarından, vücutlarına vurulan siyah beyaz damgalarla ayırt ediyorlardı. Keskin sivri bir aletin ucundaki mürekkep derinin altına işlenerek dövme yapılırdı. Bu kabilede parmaklara yapılan dövmeler, savaşta birinin kellesini aldıklarının göstergesidir.
Kabilede omuza yapılan patlıcan çiçeği yaprakları sabrı ifade ederdi. Ne kadar çok yaprak varsa, o kadar sabrı olunacağına inanıyorlardı. Çiçeğin ortasındaki sarmal, yaşam çizgisinin göstergesidir.
Dövmenin İngilizce karşılığı olan “tattoo” kelimesinin kökeni Tahiti dilindeki “tatau” dur.
Cezayirli gemiciler aracılığı ile Osmanlı denizcileri arasında yayılan dövme; 16. yüzyıldan itibaren yeniçerilere bağlı bulundukları ortayı (bölük) simgelemek amacıyla yaptırılmaya başlanmıştı.
Galler Prensi 1862’de kutsal toprakları (Filistin) ziyaret edince koluna haç dövmesi yaptırdı. Kral Edward VII, oğlu George’un 1882’de Japonya ziyareti sırasında bileğine bir canavar motifi işlendi. Böylece dövme İngiltere‘de krallık fermanı ile onaylanmış oldu. Prensin de dövme yaptırması ile dövme İngiltere, Fransa ve ABD’de moda olmuş, sosyal statü göstergesi haline gelmişti.
1894’te kendi dövme stüdyosunu açan Sutherland Macdonald, İngiltere’deki ilk profesyonel dövmeci oldu.
1990’lı yıllardan itibaren dövme moda ile birlikte evrildi ve popüler akım haline geldi. Bu süreçte dövme tarzı, çeşitleri de çoğaldı. Yapılan araştırmaya göre dünya nüfusunun %14’ünün en az bir tane dövmesi var.
Dövme tarzları da zaman geçmekle artmakta; Old School(Geleneksel Amerikan), İrezumi (Geleneksel Japon), Realist, Sürrealist, Polynesian, Dotwork, Suluboya, Trash Polka…
Dövmelilerin çoğu mürekkeplenmelerinin bağımlılık olduğunu düşünüyor. Bu bağımlılığın arkasında bilimsel bir açıklama olabilir. Vücut iğnenin huzursuzluğuna tepki verip endorfin salgılıyor. Bu, vücudun ağrı kesicisi ve beynin zevk merkeziyle bağlantılı.
Kaynak:
Pratical Advice On Getting A Tattoo
Bodies of Subversion