Pazartesi, Nisan 29, 2024

Vincent van Gogh ve Yıldızlı Gecenin Ardındaki Sırlar

“Yıldızlı bir gökyüzünü resmetmek için kuşkusuz, siyah bir zeminin üzerine beyaz noktalar koymak yetmiyor.”
 
Vincent van Gogh
Bugün sizlere gece göğünün en tanınmış eserlerinden biri olan Vincent van Gogh’un Yıldızlı Gece eserinden bahsedeceğim. Bakar bakmaz diğer manzara resimlerinden farklı olduğunu anladığımız Yıldızlı Gece, kulağını keseli daha birkaç gün olan bir ressamın yatırıldığı akıl hastanesindeki odasının penceresinden dünyayı nasıl gördüğünü anlatır bizlere…
Yıldızlı Gece’ye geçemeden önce onu daha iyi anlayabilmek için 1888 yılına gidelim. Van Gogh’un kulağını kestiği günlere…
[WPGP gif_id=”2604″ width=”600″]
Dönemin sanatçıları için bir toplanma alanı oluşturma hayali olan van Gohg, Sarı Ev diye adlandırdığı evinin odalarını onlar için hazırlamıştır. Sarı Eve gelmesini en çok istediği sanatçılardan biriyse, kardeşi Theo ile Paris gezisi sırasında çok etkilendiği ve daha sonra dost olacağı Gauguin’dir. Fakat Gauguin’in van Gogh’un ilk davetini reddetmiştir ve van Gogh büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır. Nasıl uğratmasın ki, onun için Sarı Evde ayırdığı odaya en konforlu mobilyaları temin etmek için o kadar uğraşmış bir de odanın duvarlarını süslemesi için meşhur Ay Çiçekleri tablosunu yapıp asmıştır. Yaşadığı hayal kırıklığına rağmen devam eden mektuplaşmalarının ardında Gauguin’e aldığı bilet ile onu tekrar davet etmiştir. Ve sonunda Gaguin Sarı Eve, kendisi için hazırlanan odaya yerleşmiş ve iki dostun kulak kesme hadisesiyle sonlanacak hikayesi başlamıştır.
[WPGP gif_id=”2611″ width=”600″]
Zıt karakterler olan iki dost resim üzerine de sık sık tartışmalar yaşamıştır. Ancak tartışmalarından biri, (1888/Aralık)diğerlerinden daha farklı sonlanmıştır. Alevlenen tartışmanın ortasında evden ayrılan Gauguin’in ardından sinir krizi geçiren van Gogh, kulağını kesmiştir. Hem de iki yıl öncesine kadar sandığımız gibi sadece kulak memesini değil, doktorunun raporuna ve çizimine göre kulağının tamamını kesmiştir.
van gogh
Vincent van Gogh’un Kestiği Kulağına Bakan Doktorun Raporu ve Nasıl Kesildiğini Gösteren Çizimi

Van Gogh kestiği kulağını 128 yıl sonra ortaya çıkan gerçeğe göre Cafe de la Gare’de tanıştığı, orada otelin temizlik işlerini yapan ve aynı zamanda hayat kadını olduğu düşünülen Gabrielle Berlatier’e “Bunu benim için dikkatlice sakla.” notu ile göndermiştir.

van gogh
Vincent van Gogh’un yukarıda bahsi geçen yeri resmettiği tablosu “Cafe de la Gare”

Ertesi gün polisler tarafından odasında baygın halde bulunan van Gogh, kardeşi ve tek dayanağı Theo tarafından Güney Fransa – Saint Rémy de Provence köyündeki senatoryuma yatırılmıştır.

van gogh
Senatoryum

“İşime kalbimi ve ruhumu kattım, bunu yaparken aklımı kaybettim.”

Vincent van Gogh

İşte şimdi asıl hikayemize, Yıldızlı Gece’ye başlıyoruz… Yıl 1889…

Yatırıldığı senatoryumun penceresinden gökyüzünü izleyen van Gogh ve onun gözünden içinde birçok gizem barındıran gökyüzü… Resmedilen yıldızların konumu üzerinden yapılan araştırmalara göre resim 1889’da sabaha karşı 04.00 sularında yapılmış. Belli ki Vincent sabaha kadar uyumamış. Nasıl uyuyabilir ki, kulağını keseli daha birkaç gün olmuş… Kulağını keserken ne düşünüyorduysa hala bunları düşünüyor muhtemelen. Senatoryumun penceresinden gördüğü dünyayı beynine kazımış ve sabahında izlediği yıldızlar ile aklındakilerin harmanlaması olan Yıldızlı Geceyi yapmış. Acaba van Gogh’dan başka hangi sanatçı duygularını manzara resmiyle anlatmayı denemiştir? Hem de kulağına kesecek kadar büyük bir buhranı, bu denli yoğun duyguları…

van gogh

“Doğanın böylesine güzel olduğu anlarda ürkütücü bir berraklık yaşarım. Artık kendimden emin değilimdir ve resimler adeta bir rüyada gibi ortaya çıkar.”

Vincent van Gogh

Theo’ya yazdığı bir mektubunda bu cümleleri kuran van Gogh’un yıldızlı gecesinin sağ tarafında Alpilles Sıra Dağları yer alıyor. Köyün meydanı gecenin girdabına kapılan yıldızların altında bulunuyor ve küçük küçük resmedilen evlerinin pencerelerinden sarı ışıklar çıkıyor. Yani köyde yaşam devam ediyor. Evlerin arasında köyün kilisesi göze çarpıyor. Ağaçlar ise onun içine düştüğü bunalımı anlatırcasına alevi andırır gibi gökyüzüne doğru yükseliyor. Sanat tarihçileri tarafından van Gogh’un bu servileri resmine en son eklediği düşünülüyor.

Resmin açısı bir pencereden başımızı yukarı kaldırarak gökyüzünü izliyormuşuz gibi değil, yüksek bir tepeden aşağıdaki köye ve karşımızdaki gökyüzüne bakıyormuşuz gibi ayarlanmış. Böylece karşımızda sanki küçük mütevazi bir köy varmış hissine kapılıyoruz.

Ve yıldızlar… Büyükayı Yıldız Takımı olduğu düşünülen on bir yıldız ve en sağda, yandan bakılınca güneşi de andıran ay yer alıyor. Gün geceden gündüze doğru dönüyor. Bir dönem rahip yardımcılığı yapan van Gogh’un Eski Ahit sahnesinden etkilendiği için ay ile güneşi birlikte resmettiği düşünülüyor;

“Bak, bir rüya gördüm. Güneşin, ayın ve on bir yıldızın bana doğru eğildiklerini gördüm.”
Tekvin 37:9
Van Gogh’un hemen hemen her tablosunda kullandığı gibi Yıldızlı Gece’de de kullandığı canlı renklere gelecek olursak… Ay ve yıldızların sarının, turuncunun ve beyazın parlak tonlarındaki ışıkları resmin geneline hakim görünüyor. Bu tonlar prusya mavisinin, lacivertin ve morun ağır tonunu kırarak resme aydınlık katıyor. Aynı zamanda bu parlak doğal ışıklar evlerin pencerelerinden sızan yapay ışıklara göre de son derece güçlü görünüyor.
“Çoğu kez gecenin gündüzden daha canlı ve renkli olduğunu düşünürüm.”
Vincent van Gogh
Van Gogh’u diğer sanatçılardan farklı kılan boya tekniği, boyaları palet üzerinde karıştırmadan doğrudan tüplerden alıp kullanmasında yatıyor. Kalın, geniş ve kaba fırça darbeleriyle resimdeki renkleri ve tonları birbirine karıştırmamış, renk geçişleri yapmamıştır. Özellikle Yıldızlı Gece’de kullandığı bu fırça ve boya teknikleriyle dışavurumculuk akımını ciddi anlamda etkilemiştir. Gece manzarası için renklerin birbiri ne karıştırılıp karaltılar ve siluetler oluşturulması beklenirken onun bu belirgin darbeleri resimde koruması seyirciye farklı bir gece deneyimi yaşatıyor. Sanki ay ve yıldızların ışıkları çevrelerinde dairesel olarak dönmekte, uyumlu şekilde gökyüzündeki bulut hafif bir rüzgarla kıvrılmakta, dağların yüzeyi, köyün ağaçları ve ön plandaki serviler hep bu rüzgarın etkisiyle dans etmektedir.
“Duygular bazen öylesine güçlüdür ki, çalıştığımın farkına varmam bile. Fırça darbeleri sözcükler gibi dökülür tuvalime.”
Vincent van Gogh
[WPGP gif_id=”2618″ width=”600″]
Ayrıca 2004 yılında Hubble Uzay Teleskobuyla yapılan gözlemlerde uzay yıldızlarının gaz ve toz bulutları tarafından çevrelendiği keşfedilmiştir. Bilim insanları bu bulutların hareketlerinin Vincent van Gogh’un Yıldızlı Gece tablosunda resmettiklerine benzediğini açıklamıştır. Bu keşfin ardından bilim insanları van Gogh’un eserlerini incelemeye almış ve eserlerinde ‘çalkantılı akışkan yapıların’ olduğunu fark etmiştir. Yani van Gogh 2004 yılında keşfedilen bilimin en zor konularından biri olan “trübilans” kavramını 1889 yılında, üstelik hayatının en çalkantılı döneminde tasvir etmiştir.
“Resimlerimin satılmadığı gerçeğini değiştiremem. Fakat bir gün gelecek, insanlar resimlerimin kullanılan boyadan daha değerli olduğunu kavrayacaklar.”
Vincent van Gogh
Yıldızlı Gece sadece bilim insanlarına değil, diğer sanatçılara da ilham kaynağı olmuştur. Don Mclean, bu eserden ilham alarak Vincent (Starry Starry Night) şarkısını yazmıştır.
Don Mclean – Vincent (Starry Starry Night)
Yıldızlı, yıldızlı gece
Paletini mavi ve griye boya
Bir yaz gününe bak
Ruhumdaki karanlığı bilen gözler ile
Tepelerdeki gölgeler
Çiz ağaçları ve fulyaları
Meltemi yakalarsan kış üşür
Karın çarşaf olduğu yerin üstündeki renklerde
Şimdi anlıyorum
Bana ne demeye çalıştığını
Akıl sağlığın yüzünden ne kadar sıkıntı çektiğini
Onları azad etmek için ne kadar denediğini
Dinlemezlerdi, nasıl olduğunu bilmiyorlardı
Belki de şimdi dinlerler
Yıldızlı, yıldızlı gece
Işıl ışıl alevlenen çiçekleri alevlendirerek?
Eflatun pusun içinde bulutları döndürerek
Vincent’ın gözlerini Çin mavisiyle yansıtarak
Ton değiştiren renkler
Kehribar tanelerinin sabahki alanları
Acıyla kaplanmış çizgili yüzler
Artistin sevecen ellerinin altında sakinleşmiş
Şimdi anlıyorum
Bana ne demeye çalıştığını
Akıl sağlığın yüzünden ne kadar sıkıntı çektiğini
Onları azad etmek için ne kadar denediğini
Dinlemezlerdi, nasıl olduğunu bilmiyorlardı
Belki de şimdi dinlerler
Belki onlar seni sevemedi
Ama yine de senin aşkın gerçekti
Ve gözle görülür hiç umut kalmadığında
Yıldızlı, yıldızlı gecelerde
Kendi canını aşıkların yaptığı gibi aldın
Ama sana söyleyebilirdim ki, Vincent,
Senin gibi mükemmel biri, bu dünya için fazla iyi
Yıldızlı, yıldızlı gece
Boş salonlara asılmış portreler
İsimsiz duvarların üstünde çerçevesiz başlar
Dünyayı izleyen ve unutmayan gözlerle,
Tanıştığın yabancılar gibi
Eski püskü kıyafetlerin içinde eski püskü adam
Kanlı gülün gümüş dikeni,
Ezikçe yatmış ve yeni yağmıış karın üstünde kırılmış
Şimdi anlıyorum
Bana ne demeye çalıştığını
Akıl sağlın yüzünden ne kadar sıkıntı çektiğini
Onları azad etmek için ne kadar denediğini
Dinlemezlerdi, nasıl olduğunu bilmiyorlardı
Belki de şimdi dinlerler
[WPGP gif_id=”2620″ width=”600″]
Müge Yarımbatmanhttp://populerakim.com
İstanbul Üniversitesi - Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Popüler Akım Editörü ve Kültür Sanat Ekibi Yazarı

Related Articles

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -

Son Yazılarımız