Perşembe, Nisan 25, 2024

Futbol Her Şey Değildir!

Ülkemizdeki politik gündemin içinde bulunduğu karmaşa, sosyal anlamda her alanda kendini göstermekte maalesef. Müzik, edebiyat, sosyal bilimler(şüphesiz tarih başı çekmekte) ve spor gibi birçok alan, bu bozulmadan olumsuz etkilenmekte. Hepsini anlatmaya kalkarsak onlarca sayfa dahi yetmeyebilir. Bu sebeple spordaki olumsuz gelişmeler üzerine birkaç kelam etmek istiyorum.

Birkaç hafta içinde spor tarihimizin en büyük başarılarından birini yaşadık. Fenerbahçe Ülker Erkek Basketbol Takımı, Euroleague’de sezonu final four sonucunda şampiyon tamamladı. Euroleague kupası ilk kez ülkemize geldi. Bu da şüphesiz başarıyı daha anlamlı kılan bir etken. Açıkçası ben de bir Galatasaray taraftarı olarak bu gelişmeye günlerce sevindim. Zira gerçekten çok önemli bir gelişmeydi. Ülkemizde futbola dayalı monolog spor algısını yıkmak adına tarihi bir olay denebilir. Ayrıca Vakıf Bank Kadın Voleybol Takımı Dünya Şampiyonu oldu.

Ancak voleybolun ülkemizdeki bilinirliği göz önüne alındığında bu başarı da saman alevi misali bir anda yanıp sönüverdi. Zaten dürüst olmak gerekirse futbolun bu tekçi algısını yıkmakta voleybol maalesef yetersiz bir branş. Bu değerlendirmeyi yaparken de tek kıstasım, sporu takip eden kitledir. Yanlış anlaşılmasın lütfen.

Konumuza dönersek, bu tarihi başarılar gerçek sporseverleri ümitlendirmişti. Zira insanlar yeni bir branşa yönelirse, spor algısında ki monologluk kırılacaktı. Peki neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorduk? Futboldan neden vazgeçmeliydik gibi sorular sorabilirsiniz. Öncelikle bu yazıyı yazarken ki amacım sizleri futboldan uzaklaştırmak değildir. Ancak durumumuza baktığımızda da ülkemizin büyük çoğunluk futbolla ilgilenirken, futbol adına sahip olduğumuz bilinç nedir diye sorduğumuzda ortaya ters bir orantının çıktığını görürüz. Çünkü insanların büyük bir çoğunluğu, takip ettiği şey hakkında bilinçlenmeyi bir gereksinim olarak görmüyor.

Alternatif olarak da bir başka alan onlara sunulmadığı için ortaya “sürü psikolojisi” denen durum çıkıyor. İşte bu yüzden Basketbol’da yaşadığımız başarılar çok önemliydi. Önce Beşiktaş EuroChallenge’ı sonra Galatasaray EuroCup’ı ve son olarak Fenerbahçe Euroleague’i kazanarak Avrupa’daki bütün önemli kupaları ülkemize kazandırdı.

Futbol özeline baktığımızda ise 2000 yılında kazanılan Uefa şampiyonluğu hariç üst düzey bir başarımız yok maalesef. Buna rağmen bu branşlara ayrılan bütçelere baktığımızda ortaya yine büyük bir ters orantının çıktığını görüyoruz. Yine sporda başarılı ülkelere baktığımızda(bunun kıstası kesinlikle olimpiyatlardır); ABD’de basketbol ve beyzbol, Avrupa’da ise futbola paralel olarak basketbol, tenis, rugby gibi branşlar mevcut. Ayrıca belirtmekte fayda var ki; buradaki spor severler gerçekten bilinçli kişiler. Ayrıca futbol kültürü de bu ülkelerde daha eskiye dayanmaktadır.

Bu örneklere dayanarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, futbol ülkemizde bu kadar ilgi ve parayı hak etmiyor. Zaten aldıklarını da bizlere başarı olarak sunamıyor. Öyleyse bizleri başarı ile onurlandıran branşlara yönümüzü çevirmek, spor adına yapacağımız en doğru hareket olacaktır belkide. Ayrıca medya da daha bilinçli sporseverleri dilediği gibi yönlendiremeyecek ve sonuçta da milli takım kaptanının 62 yaşında ki bir insana fiili ve sözlü saldırıda bulunması, Fenerbahçe ve Vakıf Bank gibi gerçek ilgi ve övgüyü hak eden takımlardan daha fazla gündemde olmayacaktır. Taraftarından sporcusuna ve yöneticisine kadar daha bilinçli bir ülke temennilerimle…

Hasan Ali Hamarathttp://populerakim.com
İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Mezunu

Related Articles

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisement -

Son Yazılarımız