Yıl 1991. Irak Kuveyt’i saatler içerisinde işgal etti. ABD ve Batı güçleri basın ve medya yolunu kullanarak büyük bir kara propaganda ile dünya kamuoyunun gözünü boyamayı çok iyi becererek Irak’a yapılacak saldırının zeminlerini oluşturmuştu. Fakat bu yazıda sizlere uzun uzadıya Kuveyt işgali sonrasındaki ABD ve diğer Batılı ülkelerin oluşturduğu koalisyon güçleri tarafından Irak’a yapılan saldırıyı anlatmaktan ziyade, savaşa farklı bir boyuttan bakarak sadece basın ve medya yoluyla Batının dünya kamuoyunu nasıl aldattığına dair birkaç örnek vereceğim.
Körfez savaşı, ancak Batılı ülkelerin istediği ölçüde, dünyaya sunulmuş ve aktarılmıştır. Bağdat’taki El Reşit Oteli’nin çatısına yerleştirilen teknolojik düzeneklerle, Körfez Savaşı, CNN İnternational muhabiri Peter Arnett tarafından dünyaya masal gibi anlatılmıştır.
Canlı yayınlardaki görüntüler her zaman muhteşem silahlar ve füzelerin nasıl kullanıldığını gösteriyordu. Fakat bu görüntüler Irak’ın nasıl bir yıkıma ve zarara uğradığını asla göstermiyordu. Çünkü Körfez Savaşı, modern savaş teknolojisinin üstün gücünü göstermek bakımından öne çıkarılan hızlı ve temiz bir savaş olarak dünyaya yansıtılıyordu.
11 milyon dolara Amerikan firması Hall ve Knowlton’u tutan sürgündeki Kuveytliler, Irak’ın Kuveyt’i işgali hakkında mezalim ve canavarlık hikayelerini devreye sokmuşlardır. Şimdi bunlardan sadece iki tanesini sizlere aktarmak istiyorum.
1- Kara propaganda için yapılanlar arasında Irak askerlerinin Kuveyt’e girdiklerinde, hastanelerde kuvözlerdeki 312 bebeğin kuvözlerden çıkarıp kuvözleri Irak’a gönderdikleri ve bebekleri yere atarak ölmeye terk ettikleri hikayesi — sözde bu hastanede gönüllü olarak çalışan — Nayirah El-Sabah adında bir kıza anlattırılmıştır. Küçük kız, Iraklı askerlerin hastaneye girerek hastaneyi yağmaladıkları ve bebekleri kuvözlerden dışarı çıkararak onları ölüme terkettiklerini anlatmıştır. Fakat gel gelelim aslında 15 yaşındaki kızın hiçbir zaman o hastanede bulunmadığı ortaya çıkacaktır. Daha sonraları, Nayirah’ın Kuveyt’in ABD’deki büyükelçisinin kızı olduğu ve kuvöz hikayesinin de yalan olduğu ortaya çıkarılmıştır.
2- Diğer bir yalan ise; Kuveyt’in havaya uçurulan petrol kuyularından akan petrole bulanmış karabataklarla ilgilidir. Irak orduları petrol kuyularını bombalayarak çevreye zarar verdikleri ve bundan dolayı birçok hayvanın ölümüne neden olduğu aktarılmıştır. Batı medyası ise petrole bulanan karabatak fotoğrafları paylaşılarak bunu kanıtlamaya çalışmıştır. Fakat daha sonra televizyonlarda paylaşılan petrole bulanmış karabatak fotoğraflarının Fransa sahillerinde çekilen fotoğraflar olduğu ortaya çıkmıştır.
Bu fotoğrafları ve yalan hikayeleri en çok basına sızdıran kanal CNN olmuştur. Bunları basın ve medyaya sunulmasını isteyen ise Pentagon’du.
Ayrıca, ABD’de Kamu Dürüstlüğü Merkezi’nin tespitlerine göre 2003 Irak Savaşı’nda Başkan Bush ve ekibi tam 935 yalan açıklamada bulunmuştur. Bu haberleri en çok yayınlayan kanal ise yine CNN olmuştur.
Yazıyı Malcolm X’in çok sevdiğim bir sözüyle bitirmek istiyorum. ‘’Eğer, dikkatli olmazsanız, gazeteler(basın ve medya), mazlumlardan nefret etmenizi, zalimleri ise çok sevmenizi sağlar.’’
